Bu hastane kelimenin gerçek anlamıyla mikroplarla ve hastalıkla kaynıyor. | Open Subtitles | هذا المستشفى مزدحم حرفيا بالجراثيم والأمراض |
Dikkatli olun! Şehir mikroplarla ve gözü kör edici ışıklarla doludur. | Open Subtitles | توخوا الحذر، المدينة ملئية بالجراثيم و الأضواء الساطعة المضرة للبصر. |
Ben bu yöntemin yalnızca mikroplara değil, tüm topluluk içerisinde yayılan bir "şey"e de uygulanabileceğini öne sürüyorum. | TED | الآن ، كما أقترحت هذا المنهج ليس مقيداً بالجراثيم لكن في الواقع أي شيء يمكنه الإنتشار في السكان |
mikroplara karşı pek ilgili değilim. Ben denizyılanının peşindeyim, oğlum. | Open Subtitles | حسناً , أنت تعلم أننى لستُ مهتماً بالجراثيم كماتعلم,أنه مليئاًبثعابينالبحر ,ايُهاالفتى. |
Kendisi virüsle ilgili sorularınızı yanıtlamak üzere burada. Ben. | Open Subtitles | إنه هنا للإجابة على أي أسئلةً متعلقةً بالجراثيم. |
- mikroplu ellerini sürekli ağzına götürüp duruyorsun. | Open Subtitles | - أنت دائماً تضع - اصابعك القذرة الملوَّثة بالجراثيم في فمك |
Aşağıdaki mikropla kaplı tuvaletlerde, ruhunun derinlerine inemezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تتعمّق في نفسيّتك في هذه المراحيض المليئة بالجراثيم |
Hayır, yemek böcekleri çeker ve böceklerde de mikroplar vardır. | Open Subtitles | لا ، الطعام يجذب الحشرات والحشرات مليئة بالجراثيم |
Belki değil,ama en azından mikroplarla kuşatılmış havluyu tutmuyorum. | Open Subtitles | -لا أظن هذا , على الأقل أنا لا أحمل المنشف المليىء بالجراثيم |
İkimiz de paranın mikroplarla dolu olduğunu biliyoruz... | Open Subtitles | كلانا يعلم أن المال يعج بالجراثيم... |
Dua etmeye inanıyor olmam mikroplara ya da toksinlere inanmamamı gerektirmez. | Open Subtitles | كوني أؤمن بالصلوات و الأدعية لا يعني أنني لا أؤمن بالجراثيم و السموم |
Sen, sen, sen mikroplara inanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت ، انت ، انت تؤمن بالجراثيم ، صحيح |
Babam bizi bırakıp gittiğinden beri kardeşimin mikroplara karşı bir takıntısı oluştu. | Open Subtitles | منذ أن رحل أبي أخي لديه هوس بالجراثيم |
İşte o füzelerden üçü şu anda virüsle yüklü ve doğu sahilindeki şehirlerimize doğrultulmuş durumda. | Open Subtitles | ثلاثةٌ من هؤلاء الصواريخ تم تعبئتها الاَن بالجراثيم وتم توجيهها إلى مدينتين على ساحلنا الشرقي |
Devlet beni virüsle doldurmak istiyor. | Open Subtitles | فهذا... هذا ما تريده الحكومة تماماً أن تملأني بالجراثيم |
Soğuk ve mikroplu. | Open Subtitles | باردة ومليئة بالجراثيم |
Al şunu. Yatak mikropla dolacak. | Open Subtitles | انزليه سوف يمتليء السرير بالجراثيم |
Bunlar onun ıslak mendilleri... mikroplar için. | Open Subtitles | هذه مناديل التعقيم الخاصة.. بالجراثيم |