Cuma günü nehrin kenarında ölü bulunan kızın adını öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن إسم الفتاة التي وجدّت ميتةً قرب النهر بالجمعة الماضية |
13. Cuma olması yetmezmiş gibi, bir de dolunay var. | Open Subtitles | ليس سيىء كفاية أن نحظى بالجمعة الثالثة عشر لكن القمر بدر أيضاً. |
Müvekkilim kabul ederse Cuma depozito verileceğini söyle. | Open Subtitles | اخبره بأني سأقوم بالتصريح بالجمعة ولكن إن كان زبوني مستعد فقط |
Geçen Salı delil gösterilecekti, geçen Cuma oturum yapılacaktı. | Open Subtitles | تأخرتِ بجلسة التصريح بالثلاثاء الماضي وجلسة الحركة بالجمعة |
Cuma gecesi içmeye gidelim. | Open Subtitles | اقول انه يجب علينا جميعاً التزين والذهاب لتناول المشروبات بالجمعة |
Futbol konusunu gelirsek Cuma günü maçımız var. | Open Subtitles | كما بالنسبة لكرة القدم لدينا مباراة بالجمعة |
İlk başta bunları halledelim, ve gelecek Cuma günü tekrar bir araya gelelim. | Open Subtitles | إذًا لننجز هذه وسنجتمع مجددًا بالجمعة القادمة أليس كذلك؟ |
Comic-Con biletleri bu Cuma satışa çıkıyor ve bizim çocuklarla beraber gidebilirim diye umuyordum. | Open Subtitles | حسنًا، هناك تخفيض على تذاكر مهرجان القصص المصورة بالجمعة المقبلة وكنت آمل أن أذهب مع الرفاق |
Geçen Cuma sabrın tükendi ve Jim'i parayı nereye sakladığını söylemesi için zorladın. | Open Subtitles | و بالجمعة الماضي نفذ صبركِ و دفعتِ (جيم) لإخباركِ بمكان إخفائه النقود |
Cuma gününe ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بالجمعة ؟ |
Cuma akşamı umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم بالجمعة |
Normalde Mandy Salı, Çarşamba, Perşembe çalışıyor ve onun mezar nöbeti Cuma, Cumartesi, Pazar oluyor, Pazartesiler istisna. | Open Subtitles | بالعادة فـ(ماندي) تعمل الثلاثاء والأربعاء والخميس وتغيرها بالجمعة والسبت والأحد وأيام الاثنين أجازة |
Bay Eichelberger, Cuma tamam. | Open Subtitles | سيد (آيتشيلبيرجير)، لا بأس بالجمعة |