Sen teknenin bir tarafında kal... Ben teknenin diğer tarafında kalıcam. | Open Subtitles | انت ابقى بجهه من القارب وانا سابقى بالجهة الاخرى |
Adanın diğer tarafında bir tekne daha var. | Open Subtitles | ثمّة قارب آخر بالجهة المقابلة من الجزيرة |
Bunu söylediği anda dal ortadan kayboldu ve öbür tarafta ortaya çıktı. | Open Subtitles | بالوقت الذي يقوم بلفظ هذا الغصن يغير مكانه و يظهر بالجهة المقابلة |
Hallettiğinde bizimde diğer tarafta olmamız lazım. | Open Subtitles | و عندما تنهين هذا, سنكون بالجهة المقابلة |
Hadi, çocuklar. Şu kabloları diğer tarafa geçirelim! | Open Subtitles | هيا يارفاق لنصل هذه الأسلاك بالجهة الأخرى |
20'den sonra herhangi bir zaman gelebilirsiniz. Sokağın karşısındayız hemen. | Open Subtitles | زورانا بأي وقت بعد الـ 8، إننا نقطن بالجهة المقابلة |
Sen, diğer taraftan, başka biri olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ،ولكن أنت بالجهة الأخرى لستَ مضطرًا أن تصبح شخصًا بعينه |
Şehrin diğer yakasında saat ikiydi ve Miranda uyuyamıyordu. | Open Subtitles | بالجهة الأخرى من المدينه كانت الساعه الثانيه ولم تكن "ميراندا" بالقرب من النوم |
-Batı tarafında bi kapı var | Open Subtitles | هُناك باب خلفيّ، المولّد بالجهة الغربية. |
Dün kuzey tarafında ki 4. kattı. | Open Subtitles | -البارحة كان الطابق الخامس بالجهة الشمالية |
Evin arka tarafında, mutfakta. | Open Subtitles | بالجهة الخلفية من المنزل، في المطبخ |
Bu şehrin diğer tarafında. | Open Subtitles | لكن هذا بالجهة المقابلة من المدينة |
Batı tarafında bir cinayet ve haneye tecavüz vakası. | Open Subtitles | هناك جريمتيّ قتل وإحتلال منزلي... إن كل العناصر بالجهة الغربية مشغولون بالتحقيق، |
Güney tarafında avantajlı bir yer var. | Open Subtitles | أنا بموقع المُراقبة بالجهة الجنوبية |
Tüm Amerikan Donanmasını bir tarafta tutup diğer tarafta bir isyanla mı mücadele edeceksin? | Open Subtitles | لديك البحرية الأمريكية بكاملها بجهة و تريد أن تحارب متمرداً بالجهة الأخرى؟ |
Sizinkiler öbür tarafta. | Open Subtitles | جماعتك موجودة بالجهة الأخرى من الحرم |
"oda ve daire. Güney tarafta." | Open Subtitles | غرفة و لوحة" " بالجهة الجنوبية |
"oda ve daire. Güney tarafta." | Open Subtitles | غرفة ولوحة " " بالجهة الجنوبية |
"oda ve daire. Güney tarafta." | Open Subtitles | غرفة و لوحة" " بالجهة الجنوبية |
Su altındaki bölgede yaşayanlara diğer tarafa yeni konutlar sağlandı. | Open Subtitles | السّكّان الّذين يقطنون بالجزء المغمور من المدينة تمّ إيوائهم بالجهة المقابلة من الوادي |
- Olmaz, zaten aynı tarafa gidiyorduk. Buraya yakınlarda oturuyorum, o yüzden içiniz rahat etsin. | Open Subtitles | كنا ذاهبين في طريق واحد أنا أقطن بالجهة الأخرى ، لذا لا تقلقي |
Şu anda, Sokağın karşısında Savcı Yardımcısı'yla görüşüyor. | Open Subtitles | انه بالجهة المقابلة من الشارع مع وكيل النائب العام حاليا |
Ayrıca zayıf taraftan gelip üzerime çullanıveriyorlar. | Open Subtitles | بالإضافة أنني أتلقى الهجوم بسرعة كأحمق بالجهة الضعيفة |
Doğu yakasında bir kitapçıda. | Open Subtitles | كان هذا بالمكتبة بالجهة الشرقية |