İnsanlar bu yüzden düğünlere gelirler, çünkü gerçek aşka inanmak isterler. | Open Subtitles | لذلك يحضر الناس إلى حفلات الزفاف لأنهم يريدون الإيمان بالحب الحقيقي ما هو الحب الحقيقي؟ |
Harap olmuştum, buna karşın ... hala gerçek aşka inanıyorum. | Open Subtitles | كان محطماَ تماماَ لكن بعد كل هذا ما يزال يؤمن بالحب الحقيقي |
Harika..insanlar umarım gerçek aşka inanır | Open Subtitles | عظيم. أظنُ بأن الناس يرغبون بالإيمان بالحب الحقيقي, أليسو كذلك؟ |
En sonunda şunu öğrendim; eğer kendiniz için Gerçek aşkı istemezseniz dışarıda sadece kendinize zarar verirsiniz. | Open Subtitles | الذي سينزل إلى الأسواق الأربعاء تعلمت أخيراً أن علينا المطالبة بالحب الحقيقي لنفسك وإلأ فستتأذين بشكل كبير |
Gerçek aşkı kutlamak için buradayım... eBay'de satmaya çalışıp bir sonraki düğünde daha az çirkin bir şapka takabilmen için... okunmaz imzamı atmak için değil. | Open Subtitles | أنا هنا لأحتفل بالحب الحقيقي أخربش بتوقيعي الغير مشرع لقطعة ورق غبية تنتشر في مواقع البيع |
Ben "gerçek aşk" denen şeyi arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن الأمر المتعلق بالحب الحقيقي. |
İnsanların gerçek aşk dedikleri şey sadece hikayelerde ve tebrik kartlarında vardır. | Open Subtitles | ما يسميه الناس بالحب الحقيقي هو فقط للحكايات وبطاقات المعايدة |
Tüm bunlar az kaldı gerçek aşka tekrar inanmamı sağlayacaktı. | Open Subtitles | الأمر برمته كاد يجعلني أؤمن بالحب الحقيقي ثانية |
Bu düğünde hiçbir şey giymemek anlamına gelmiyor ama bu gençlerin gerçek aşka olan bağlıklıklarını göstermek için eve, arabaya, yüzüğe ve düğün ziyafetine ihtiyaç duymadan evlenmeye hazır olduklarını gösteriyor. | TED | وهذا لا يعني أنهم لن يرتدوا في حفل الزفاف ، ولكنه يدل على أن هؤلاء الأزواج الشباب على استعداد أن يتزوجوا من دون منزل، من دون سيارة، دون خاتم الماس ودون مأدبة الزفاف ، لإظهار التزامهم بالحب الحقيقي. |
Ben mutsuz değilim ve gerçek aşka inanıyorum. | Open Subtitles | أنا لست بائسة أنا اؤؤمن بالحب الحقيقي |
Ben gerçek aşka inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بالحب الحقيقي |
Ben gerçek aşka inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بالحب الحقيقي |
Ben, gerçek aşka inanırım. | Open Subtitles | أؤمن بالحب الحقيقي. |
Ayağa kalkıp Gerçek aşkı için mücadele etti. | Open Subtitles | لديه الجرأة على الوقوف وطلب بالحب الحقيقي. |
Gerçek aşkı tanımadığınız ne kadar da belli. | Open Subtitles | أرى بأنكِ ليس لديكِ معرفة بالحب الحقيقي |
Gerçek aşkı tanımadığınız ne kadar da belli. | Open Subtitles | أرى بأنكِ ليس لديكِ معرفة بالحب الحقيقي |
Trajik şekilde ters giden Gerçek aşkı olaylarını bile anladım. | Open Subtitles | و عندما يتعلق الأمر بالحب الحقيقي الذي يتلاشى بشكل مآساوي. -أتفهم ذلك أيضاً . -حسناً . |
gerçek aşk denilen şeyin üstüne kusayım. | Open Subtitles | لم يسبقي لكي بأن تمتلكيه لقد تأكدت من مايسميه الناس بالحب الحقيقي |
Aralarındaki tutku hep sürsün istedi fakat gerçek aşk umutları evliliğinin, babasının iş anlaşmalarından biri olduğunu öğrendiği an tuzla buz oldu. | Open Subtitles | تريد لحبهما ان يستمر لكن أمالها بالحب الحقيقي تحطمت عندما علمت ان زواجهما هو أحد صفقات والدها |
Şimdi niye "gerçek aşk" dediklerini anladım. | Open Subtitles | الأن أعرف لماذا سموه بالحب الحقيقي |
Buna gerçek aşk denir. | Open Subtitles | هذا ما أسميه ... بالحب الحقيقي. |