| - Tamam, iyi. Tomografiye yollamadan önce onunla konuşmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً، جيّد، سأرغب بالحديث معها قبل أن ترسلها للقيام بذلك الفحص. |
| Mümkün olan en kısa sürede onunla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | نرغبُ بالحديث معها في أقرب فرصة ممكنة |
| Belki siz onunla biraz konuşmama izin verirsiniz. | Open Subtitles | ربّما يمكنكِ فحسب أن تسمحي لي بالحديث معها |
| Onunla konuşmama izin vermezsen seçim meçim olmayacak. | Open Subtitles | إن لم تسمحي لي بالحديث معها الآن، لن يكون هناك إنتخابات |
| - Gurnaam, sen benim konuşmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | " جورنام " ، أنت لم تسمحى لى بالحديث معها ! |
| Onun hakkında konuşmama izin veriyordu. | Open Subtitles | لقد سمح لي بالحديث معها |