Belki kanundışı bir işte ortaklardı. Kampüste uyuşturucu satmak gibi belki? | Open Subtitles | ربما كانوا شركاءً في عمل غير قانوني مثل تجارة المخدرات بالحرم |
Kampüste kendinden geçerek bir şeyler yazıp çizen bir adam görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت بالحرم الجامعي رجلا يدوّن بسرعة بمذكراته وبجنون |
Kampüste gizlilik hakkı olmadığı için bu kasayı açma yetkimiz var. | Open Subtitles | بما أنْ ليس هناك حق في الخصوصية بالحرم الجامعي |
Taksiye kampüsten mi bindin acaba? | Open Subtitles | أتخالين أنك استقلت التاكسي بالحرم ؟ |
Oradaki bütün biraderlere bir not, kampüsteki yeni ev, Dekan Pritchard'ın eski residansı. | Open Subtitles | مُلاحظة سريعة إلى كُل الإخوة المستقبليون هناك، تم حجز بيتاً جديداً بالحرم الجامعي، .في سكنِ دين بريتشارد السابق |
Babanın önünde değil de üniversiteliler gibi Kampüste oynaşalım diye mi laboratuvarda buluşmadık? | Open Subtitles | أطلبت ملاقاتك بالحرم الجامعي وليس بالمختبر لنتبادل القبل أمام الطلبة الجامعيين وليس أمام أبيك؟ |
Bunu telefonda açıklamak oldukça zor ama Kampüste biraz daha kalmanı umuyordu. | Open Subtitles | يصعب شرح الأمر هاتفياً، لكنّها كانت تأملّ أن تبقي بالحرم الجامعي فترة أطول. |
Kampüste ortaya çıkan kopya skandalından önemli ne var? | Open Subtitles | ما هو الشيء الأهم من فضيحة غش بالحرم الجامعي؟ |
Seni gördüğüme sevinmediğimden değil ama Kampüste çamaşır makinesi yok mu? | Open Subtitles | الأمر ليس أنّي لستُ مُتحمّساً لرؤيتكِ. لكن، أليس لديهم غسّالات بالحرم الجامعي؟ |
Evet, Kampüste o haberle ilgili bir şey görmüştüm. | Open Subtitles | نعم,رأيت أمرا بذلك الخصوص منشورا بالحرم الجامعي |
Kötü haber, Kampüste bir seri katil var. | Open Subtitles | الخبر السيء هو انه يوجد قاتل متسلسل بالحرم |
Elimizdekilere göre Profesör Crawford Kampüste askeri bir tören düzenlendigi sirada ofisinde öldürülmüs. | Open Subtitles | تقاريرنا تظهر أن البروفيسور كرافورد قتل في مكتبه بينما حفل عسكري يجري بالحرم الجامعي |
Kampüste video izleyebileceğimiz bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مكان بالحرم يُمكننّا مشاهده فيلم به؟ |
Kampüste takılmak isteyen gotik çocuklar var mı? | Open Subtitles | الهمجيون بالحرم الجامعي يبحثون عن صيد |
Kampüste her gün 37,000 öğrenci. | Open Subtitles | يوجد 37 ألف طالب بالحرم يوميّاً |
Bunu Kampüste bulduk. | Open Subtitles | . لقد وجدنا هذه بالحرم الجامعيّ |
Bende Var.Kampüste her yerden %20 indirimli alabilirim. | Open Subtitles | أنا أقدر، أعلم بوسعك أن تحصل على مخدر "وايفاي" في أي مكان بالحرم الجامعي في24/7. |
Sana kampüsten bir ev bulması için yarın Olivia ile konuşurum. | Open Subtitles | يمكن أن أتحدث مع (أوليفيا) غداً عن إمكانية حصولك على مسكن بالحرم الجامعي. |
Yeni bir şeyler denemen gerek Bec. kampüsteki bir klübe katıl. | Open Subtitles | يجب عليكي أن تجربي شيئ ما بيكا انضمي إلى نادي واحد بالحرم الجامعي |
kampüsteki şahitler onun Yunan rehberlik toplantısında olduğunu söylediler. | Open Subtitles | فكرت في هذا شهود العيان بالحرم الجامعي جميعهم يقولون أنه كان باجتماع للأخويّات |