Bizim kampanya iyi iş çıkarmadı mı orada? | Open Subtitles | كل المجهودات اللي عملناها بالحملة هنيك يدوب جابت نتيجة |
Evet. Evet, onları kazanacağım, bir kampanya bulacağım. | Open Subtitles | أجل، سوف أجعلهم يبقون سوف أجعلهم يتعلقون بالحملة |
Anlıyorum. Gün boyu kampanya gece boyu flört. | Open Subtitles | قم بالحملة عبر النهار ، و واعد فتاة بالليل. |
Güvenlik ekibim kampanyayla ilgili tüm sanal trafiği izliyor. | Open Subtitles | حسناً، فريقي الإلكتروني يراقب كل التحركات, المتعلقة بالحملة. |
Tatlım, enerjini, bu kampanyada görmeyi çok istesem de bütçem, kampanya danışmanı tutmaya yetmez. | Open Subtitles | يا حبيبتي بقدر ما أحب طاقتكِ في الإستطلاعات بهذه الحملة فليس لدي الكثير من الميزانية لمستشارين خاصّين بالحملة |
Seni daha resmi olarak kampanyaya dahil etmeyi umuyorduk. | Open Subtitles | كنّا نتمني أن تشترك معنا، بالحملة الإنتخابية بشكل أكثر رسمية. |
Rosie Larsen'ın kampanyanızla herhangi bir bağı var mıydı? Hayır. | Open Subtitles | هل كان لـ"روزي لارسن" أي إتصال بالحملة ؟ |
250 bin dolar, Worth kampanya fonu. | Open Subtitles | .الـ 250000 دولار الخاص بالحملة الانتخابية |
Kendisi şu an kampanya turunda. Kulüp ve sosyal toplantı işleri işte. | Open Subtitles | إنّه منشغل التفكير بالحملة الإنتخابية نوادي الإلكة، والإجتماعات لشرب القهوة والتحادث |
Bütün bu kampanya olayı..., ...pek bir yere varacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | كل هذه الأشياء المتعلقة بالحملة لم أعتقد أنها ستذهب لأي مكان |
Bu yüzden mi ödül için kampanya yapıyorsun? | Open Subtitles | وهل لذلك تقوم بالحملة لهذه الجائزه ؟ صحيح , هذا تصرف غبي , أليس كذلك ؟ |
- kampanya işleriyle uğraşıyorum. Kardeşimi buralarda gördün mü? | Open Subtitles | نعم، كنت مشغولة بالحملة هل رأيت أخي هنا؟ |
kampanya ya da başka birşeyle alakası yok. | Open Subtitles | هذا ليس لهُ أي علاقة بالحملة أو أي شيء |
Doğru, sen kampanya listesinde yoksun. | Open Subtitles | هذا صحيح أنت غير مسموح لك بالحملة |
kampanya süresindeki kötü bir gün sadece. | Open Subtitles | كان فقط يوم سئ بالحملة الإنتخابيه |
Oliver'in kampanya tatil partisi için. | Open Subtitles | هذا لأجل حفل العيد الخاص بالحملة الانتخابية لـ (أوليفر). |
Rachel Caldwell, bir kampanya gönüllüsü | Open Subtitles | راشيل كالدويل) ، متطوّعة بالحملة) |
kampanyayla o kadar meşguller ki Kitty doğum günü için eve gelemedi. | Open Subtitles | انهما مشغولان بالحملة الانتخابية و لا يمكن لـ(كيتي) أن تأتي للمنزل في عيد ميلادها |
Bunun kampanyayla alakası yoktu. Lisa paranın peşindeydi. | Open Subtitles | - لا علاقة له بالحملة ، (ليزا) كانت تسعى خلف المال - |
- Adayken kampanyada yanında olduğumda bile. | Open Subtitles | ولا عندما قلت بالحملة لك |
Efendim kampanyaya katılmak istiyoruz. | Open Subtitles | سيدي , نحن نريد الاشتراك بالحملة |
Rosie Larsen'ın kampanyanızla herhangi bir bağı var mıydı? Hayır. | Open Subtitles | هل كان لـ"روزي لارسن" أي إتصال بالحملة ؟ |