Beden Eğitimi öğretmeni Jane Martindale bulmuş, bu civarda bisikletle geziyormuş. | Open Subtitles | نعم, وعثرت عليها شابة تُدعى,جان مارتيندال كانت تتريض بالدراجة فى المنطقة |
Joe, Kilchester'deki sinemadan çıkıyor, bisikletle dört mil öteye Broadhinny'ye gidiyor, kadını öldürüyor ve bitiş jeneriğinde sinemaya dönüyor. | Open Subtitles | جو ترك السينما فى كلشيستر, قاد 4 اميال بالدراجة الى برودهنى, ضرب السيدة الكبيرة ,عاد بالدراجة قبل انتهاء العرض. |
Ben böyle daraldığım zamanlarda bisikletle gezmeye çıkardım. | Open Subtitles | حسنا, عندما كنت فى مشكلة مثل هذا اذهب فى جولة بالدراجة |
1972'de, Eddy Merckx bir saat içinde bisiklet sürerek alınan en uzun yol rekorunu 49,431 km ile kırdı. | TED | في عام 1972، حقق إيدي ميركس الرقم القياسي لأطول مسافة تُقطع بالدراجة في ساعة واحدة عند 30 ميل، 3,774 قدم. |
- Birkaç saniye önce bisikleti park ettiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما اتينا بالدراجة منذ بضع ثواني؟ |
Bugün kendinizi Motosiklet tepelerinde öldürmemişsiniz galiba. | Open Subtitles | أظنّ أنّك لم.. تتسبب بقتل نفسك بالدراجة النارية اليوم |
bisiklete binmeye gidiyorsun, ve kafanda şu Hexametor'la ilgili şeyle dönüyorsun. | Open Subtitles | تذهب إلي نزهة بالدراجة, ثم تعود بقصيدة ملحمية سداسية التفاعيل. |
Kurbana bisikletle buraya gelip burada öldürüldüğü süsünü vermek için. | Open Subtitles | لكي يجعل الأمر يبدو كما لو أن المجني عليه جاء بالدراجة وتم قتله هنا |
Ama buraya bisikletle geldim. O yüzden eve gidip babamın kamyonetini almalıyım. | Open Subtitles | ولكني أتيت بالدراجة ، لذا سأعود إلى المنزل لأحضر سيارة والدي |
Sonra istasyona kadar bisikletle 20 dakika. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها مسافة 20 دقيقة بالدراجة للمحطة |
Sık sık dokuza kadar çalışırım ve eve bisikletle dönerim. | Open Subtitles | في الغالب انا اعمل للتاسعة واعود للمنزل بالدراجة وكل شيء جميل |
Evet, annem tüm soruları bilirsem Becky Feder ile bisikletle okula gidebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | نعم ,أمي تقول اذا أجبت بشكل صحيح سوف أذهب بالدراجة الى المدرسة مع بيكي فيدر |
Postaya bakmak için bisikletle eve geldiğim | Open Subtitles | ..لن أنسى هذا اليوم قط عودتي بالدراجة من المدرسة |
Yarın bisikletle gidebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الذهاب للمدرسة بالدراجة باكر |
Yaşadığım yer Yokone'den Shimotsuma istasyonuna yürüyerek 30 dakika alıyor, ...bisikletle daha hızlı olur sanırım. | Open Subtitles | من " يوكون " حيث أسكن استغرق 30 دقيقة للمشي إلى محطة شيموتسوما ولو أنه قد يكون أسرع بالدراجة |
Carol ve Susan'ın ikram servisiyle ilgilenen kadın, hafta sonu bisiklet kazası geçirmiş ve tüm vücudu alçı içindeymiş. | Open Subtitles | المصمم لعرس سوزان و كارول حصلت له حادثة بالدراجة و هي مشغولة الآن في أمور الطفل |
Tatlım, sen hayatında dağlık alanda bisiklet kullanmadın. | Open Subtitles | عزيزي, لم يسبق لك و ذهبت لرحلة جبلية بالدراجة طوال حياتك |
Evet. Birkaç saniye önce bisikleti park ettiğimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما اتينا بالدراجة منذ بضع ثواني؟ |
Tepeden aşağıya doğru geliyordu, sirenler açıktı dönmeye başladık, tam kavşağın önünde durduk o ve bisikleti geliyordu, tam bize çarpacakken kavşağın önünde durdu. | Open Subtitles | لكنه يتدحرج على التل فأشغل صفارات الإنذار ونستدير بالعربة ونتوقف أمام المفترق إذا به يأتي بالدراجة وعربته ويتوقف قبل المفترق بالتمام |
Dalağı parçalanan, Motosiklet kazası geçiren kızın dosyası. | Open Subtitles | بيانات الفتاة التي اصطدمت بالدراجة النارية والذي تمزق طحالها |
Ben de ona, bisiklete atlayıp bana almasını söyledim yoldayken, mesaj attı. | Open Subtitles | لذا جعلته يجرى بالدراجة لكى يحضر لى المزيد وفى طريقه الى العودة قد راسلنى وكتب |
Paket bisikletli kuryeyle gönderilmiş. | Open Subtitles | الطرد تم توصيله بواسطة رجل التوصيل بالدراجة |
Doğru. bisikletin değil inancın öyküsü. | Open Subtitles | انها ليست بالدراجة انها عن هنا |
Biraz daha gecikseydi, hastayı kaybedebilirdik. İyi ki ambulansı beklemeyip, motosikletle getirmişsiniz. | Open Subtitles | كنـّا سنفقده لو لم تحضراه في الوقت المناسب جيد أنكما أحضرتما بالدراجة و لم تنتظرا سيارة الإسعاف |