"بالدفء" - Traduction Arabe en Turc

• sıcak
• Isınmak
• sıcaklığı
• sıcaklığını
• ısıtıyor
• ısındın
• sıcaklık
• ısıttı
• ısıtmak
• ısındım
• ısınıyorduk

Kimlik sizin kültürel kıyafetinizdir ve sizi sıcak ve korunmuş hissettirebilir.
فالهوية هي ملابسك الثقافية، وتستطيع أن تجعلك تشعر بالدفء من الداخل.

Kış aylarında bir gece bekçisini ısınmak için çöp yakmaya zorlamak yerine bir bekçiyi sıcak tutmak ne kadar sürer?
كم يُكلّف أن نُحافظ على إحساس حارسٍ ليليٍّ بالدفء بدلاً من إجباره على حرق القمامة ليتدفأ بنارها في الشتاء؟

Sadece biraz hareketli, hepsi bu. Eğer sıcaksa bir şey yapmaz. Kardeşim onu sıcak tutamamıştı.
كان لديها نشاط زائد ، هذا كل ما في الأمر عندما تشعر بالدفء تكون مسالمة، أخي تركها باردة

Isınmak için votka içeriz diye düşünüyordum.
اين انت ذاهب اعتقد ان علينا شرب الفودكا لنشعر بالدفء

Sana ilk dokunduğumda, sıcaklığı hissedeceksin ama nereden geldiğini anlamayacaksın.
عندما ألمسك للمرة الأولى ستشعر بالدفء و لكنك لن تعرف أين

Seninle olmasak da, ...benim ve çocukların sıcaklığını etrafında hissedebilmen için dua edeceğim.
على الرغم من أنك لست معنا إلا أنني أدعو أن تشعر بالدفء أيضاً

Ve üşümüyorum. Çünkü suçlamalarımın sıcaklığı ısıtıyor beni.
و لا أشعر بالبرد، لأنّي أشعر بالدفء مِن حرارة اتّهاماتي.

Rica ederim, seni sıcak tutacaktır.
على الرحب والسعة، سيجعلك هذا تشعر بالدفء

Benim sadık tazılarım, sizin yanınız sıcak, aynı ahırdaki hayvanlar gibi.
يا كلابي الأوفياء، أشعر بالدفء قربكم كما البهائم في إسطبلاتها

Dışarıda kar yağıyor, ama biz burada sıcak ve güzel bir ortamdayız.
إنها تثلج بالخارج, لكننا هنا ننعم بالدفء و الهدوء

Yani sıcak ve heyecanlı bir yer.
أنه مكان مليئ بالدفء.. والتوهج ليذهب إليه المرء

Şimdi o yüzeyde sıcak ve rahat, ben burada oturmuş onun hatalarının bedelini ödüyorum.
هو آمن الآن ويشعر بالدفء والراحة على السطح بينما أنا محتجز هنا بسبب أخطائه

O yangın, evimizin sıcak olduğu tek zamandı, sizi merhametsiz adiler.
ذلك الحريق كانت المرة الوحيدة الذي شعرت فيها بالدفء في البيت أيّها الوغدان القاسيان عليكما أن تشكراني

"Kış geliyor" diyor. Kendini sıcak tutmalıymışın.
يقـول الشتـاء قـادم و هـذا سـوف تحتـاجينه للإحتفاظ بالدفء.

Yoksa etrafım becereksiz işçilerle çevrilmişken... sen yeni ofisinde kendini sıcak ve mutlu mu hissediyorsun?
انتي تشعرين بالدفء في مكتبك الجديد بينما انا عالقة في الجحيم مع عمال فاشلين

Ve gördüğünüz sıcak duygu, çocuk size güvenle baktığında, hissettiğiniz fazilet duygusu değildi.
وذلك الشعور بالدفء الذي إعتراك، عندما نظر إليك الصبي بثقة لم يكن الشعور بالفضيلة

Isınmak için birbirlerine sarılırlar ve bir daha da ayrılmazlar.
لذا يتعانقان حتى يشعرا بالدفء و لا ينجليا أبداً

Bir gün o gelecek, sıcaklığı ve ışığıyla bizi saracak ve bizi çok derin ve dalgalı bir huzura kavuşturacak.
يوماَ ما سيأتي ويلف نفسه حولنا بالدفء والنور ويأخذنا لعمق كبير ويجمع الشتات

Ama sıcaklığını yüzümde duymadan ölmek istemiyorum.
لكنى لا أريد أن أموت دون أن أشعر بالدفء على وجهى

İçimi ısıtıyor ve kıpır kıpır ediyor.
هذا يجعلني أشعر بالدفء والوخز في الداخل فسحب.

Biraz ısındın mı?
هل تشعرين بالدفء الآن؟

Böyle olduğunda da daha önce hayatında hiç hissetmediğin bir sıcaklık hissedeceksin.
وعندما يفعلون ذلك ، سوف تشعر بالدفء دفء لم تشعر بمثله في حياتك من قبل

Dediklerinizi duymak içimi ısıttı.
سماعي لكم الآن أعطاني شعورًا بالدفء

Gelecek sefer içimi ısıtmak ve beni sevindirmek istersen mesaj bırak.
المرة القادمة التي تريدني أن أشعر فيها بالدفء و الراحة اترك رسالة

Şimdi birazcık ısındım. Gidelim.
اشعر بالدفء الآن, هيا بنا الى اين ؟

Eve gelir gelmez yatağa giriyorduk çünkü elektrikli battaniyemiz vardı ve evin her yeri buz gibiyken yatakta yan yana olunca ısınıyorduk.
كنا ندخل السرير في أول لحظة نصل إلى المنزل. كنا نملك بطانية كهربائية. كنا نشعر بالدفء في ذلك السرير أكثر من أي مكان آخر في المنزل.