Efendim, biz burada konuşurken içeride düzen bozucu bertaraf edilmekte. | Open Subtitles | سيّدى، مسبّب التوتّر بالدّاخل يتمّ القضاء عليه فيما نتكلّم |
İçeride en fazla 10 dakika kalacaksınız. | Open Subtitles | سنذهب في فِرق من اثنان عشرة دقائق بالدّاخل, حدّ اقصى |
İçeride çalışan biriyle anlaşmıştım. Whoa. | Open Subtitles | كان لديّ شخص ما يعمل بالدّاخل كجاسوس ليّ. |
Arkadaşlarım içerde. | Open Subtitles | إن صديقاتي بالدّاخل. |
İçkimi içerde unuttum. | Open Subtitles | نسيت شرابي بالدّاخل . |
- İçeride bekle ve kapıyı kimseye açma. | Open Subtitles | إبقوا بالدّاخل و لا تفتحوا لأحد! |
Katların bir koleksiyonudur, birbirleri üstünde, merkezde bir iç kısımla, asansörler, merdivenler, borular, kablolar, her şeyle ve sonra direkt güneş yayınımı yüzünden içeride büyük bir sera etkisi yaratan camdan bir dış tabaka. | TED | مجموعة من الطوابق الواحدُ فوق الآخر، وجُزْءٌ أساسيٌّ في الوسط يضُمُّ المصاعد والسلالم والأسلاك وكلّ شيء. ثُمّ غلافٌ زُجاجي في الخارج، ونظرًا لتعرُّضه المباشر لأشعة الشمس، فإنّه يُحدِث مفعولاً هائلاً من الاحتباس الحراري بالدّاخل. |
İçeride ısınırsın. Giysilerini çıkarmak zorundasın. | Open Subtitles | ستكون أدفأ بالدّاخل يجب أن تخلع ملابسك |
Sizinle hemen içeride konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد محادثتكم جميعاً بالدّاخل الآن. |
43 saniye sonra içeride görüşürüz. | Open Subtitles | أراك بالدّاخل في غضون 43 ثانية |
İçeride kanırtmaç arıyorum. | Open Subtitles | {\cH0D0D73}.إنّني أبحث عن رافعة بالدّاخل |
İçeride kalırsak, bize zarar vermezler. | Open Subtitles | إن بقينا بالدّاخل فلن يمسّونا بسوء |
En iyisi bunu içeride konuşalım hanımefendi. | Open Subtitles | يفضّل أن نتحدّث بالدّاخل سيدتي |
İçeride kısılıp kaldık. | Open Subtitles | وها نحن ذا، محتجزون بالدّاخل |
İçeride çocuklar var! | Open Subtitles | هناك أطفال بالدّاخل |
Bakalım içeride ne varmış. | Open Subtitles | لنرى ما بالدّاخل |
İçeride bir restoran var. | Open Subtitles | هُناك مطعَمٌ بالدّاخل. |
- İçeride daha güvenlisin. | Open Subtitles | -إنّك أكثر أمانًا بالدّاخل ." |