Temeli sodyum karbonatmış, ama kül de olurmuş. kül ve yağ. | Open Subtitles | الصودة هي الاساس قد تستعمل بالرماد أو الشحم |
Hava, tonlarca kül ve taşla dolacak. | Open Subtitles | سيمتلأ الهواء بالرماد البركاني و الصخور العديد منهم |
Cevhersiz kayalar ve külle kaplı çöllerden yaşam dizginleri ele alır olgunlaştırmak ve çeşitlendirmek için iç kısımlara doğru yayılır. | Open Subtitles | من الصخرة القاحلة والصحاري المغطاة بالرماد الحياة تأخذ قبضة تزحف داخل البلاد للسكون والتنويع |
Böylece, hayatın zevklerinden vazgeçti ve vücudunu külle kapladı. | Open Subtitles | لذا, قرر التخلي عن بهجة الحياة, وطلى جسمه بالرماد |
Sonrasında onları depolama alanlarından gelen küllerle birleştirdik. | TED | ثم مزجناها بالرماد الناتج من مكب النفايات. |
Resimlere baktım; '65 yılının tamamı küllerle kaplanmış gibiydi. | Open Subtitles | نظرت لهذه الصور, و كان و كأن 1965 قد تم تغطيته بالرماد كليا |
Gelelim yakılmaya. Külleri ne yapmalı? Gömmeli mi? | Open Subtitles | إذاً الحرق, ماذا تفعل بالرماد تحرقه , تجمعه , تضعه على الرف؟ |
Tüm kimliğim mentollü küllerin olduğu kuyuda kayboldu. | Open Subtitles | هويتي ضائعة في قبور مليئة بالرماد |
Tanrıçaya dua et ve alnına kutsal kül sür. | Open Subtitles | قدمي صلواتك للإلهة وتلطخي بالرماد المقدس، ستنجحين |
Bereketli kül yeni büyüyen taze otları besler. | Open Subtitles | ليسمح بالرماد الخصب بأن يحفّز نموّ العشب الطازج الصغير |
Bana neden kül ve topraktan geçilmiyormuş gibi geliyor o zaman? | Open Subtitles | اذاً لما أشعر وكأن حلقى قد إمتلأ بالرماد والغبار ؟ |
İki tane kül dolu mezar yani avladığımız hayalet değil. | Open Subtitles | قبران مليئان بالرماد, هذا يعني أنه ليس شبحًا |
Bir atlı, mahşerin atlısı gibi, külle kaplanmış şekilde geldi. | Open Subtitles | ،وجاء رجل كأنه أحد فرسان يوم القيامة مُغطًّ بالرماد |
Sicak külle kaplanmis. | Open Subtitles | وغطاه بالرماد الساخن |
Bir torba külle konuştuğunuzu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | -تعلم أنّك تتحدث لحقيبة ممتلئة بالرماد |
...ve süper volkan patladığında dünyanın tamamı küllerle kaplanacak ve bütün insanlık binlerce yıl boyunca umutsuz bir şekilde karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | عندما ينفجر البركان الكبير، العالم باكمله سيكون مغطى بالرماد و البشرية كلها ستهوى في الظلماء و تختفي لالاف السنين. |
küllerle ve sünger taşlarıyla kaplanmıştı ve asırlar sonra keşfedilip kazınmaya başlandı. | Open Subtitles | دفنت بالرماد والحجر الاسفنجي محفوظة بشكل تام وتم اعادة اكتشافها والتنبيش عنها بعد مضي عدة قرون |
Mısırı küllerle karıştıracak ve suya koyacak. | Open Subtitles | ستخلط الذرة بالرماد و سيذهب ذلك المزيج مع الماء. |
Külleri vücutlarına sürüp... ölülerin etleriyle beslenirler. | Open Subtitles | ويغطون أنفسهم بالرماد... ويأكلون لحم الموتى |
Tüm kimliğim mentollü küllerin olduğu kuyuda kayboldu. | Open Subtitles | هويتي ضائعة في قبور مليئة بالرماد |