"بالزهور" - Traduction Arabe en Turc

    • çiçeklerle
        
    • çiçek
        
    • çiçekler
        
    • çiçeklere
        
    • çiçekleri
        
    • çiçekli
        
    • çiçeklerin
        
    Arılarımız için, ama aynı zamanda göç eden kelebekler, kuşlar ve diğer yabani yaşam için yol kenarlarının çiçeklerle donatılmasına ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة لجنبات من الشوارع المليئة بالزهور من أجل نحلاتنا، ومن أجل الفراشات المهاجرة والطيور وباقي المخلوقات البرية.
    Askerlerin çoğunun çiçeklerle süslenmiş atlarının üzerinde ya bir çoçuk ya da sevgili vardı. Open Subtitles الكثير من الجنود كان عنده طفل أو حبيب على حصانه المكلّل بالزهور
    Adam 30 yıldır nadir bulunan çiçek işindeydi. Herhalde hala ilgisini koruyordur. Open Subtitles الرجل عمل بالزهور النادرة مدة 30 عاماً ،أعتقد أنها لم تفارق اهتمامه
    Yazları bahçe çiçek doludur, özellikle de lalelerle. Open Subtitles في فصل الصيف الحديقة تمتلى بالزهور خصوصًا ازهار التوليب
    Bu çiçekler,limuzin ve smokin için yeter. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَعتني بالزهور ليمو, تيكس كُلّ شيء
    çiçeklere ilgi duyar. Bahçende gezebileceğini söyledim. Open Subtitles انه مهتم بالزهور قلت له يمكنه التجول في حديقتك
    Kısa süren yaz boyunca toprak kışa dayanıklı otlarla kaplanarak bölgeye özgü çiçeklerle süslenir. Open Subtitles في الصيف القصير، الارض مفروشه بالأعشاب ومزين بالزهور المستوطنة.
    Her tarafı çiçeklerle dolu bir ev alacağız değil mi? Open Subtitles حسنا لاتشترى أحد تلك النزل المليئه بالزهور ؟
    Bütün odayı çiçeklerle doldurmak ya da leoparlarla falan. Open Subtitles ملئ غرفة كاملة بالزهور أو الفهود أو شيء ما
    Şu çiçeklerle kızartma şeyini yapmıştı. Gözümden yaş geldi valla. Open Subtitles قامت بهذا الشيء المقلي بالزهور الذي جعل الدموع تخرج من عيني
    Her doğum gününde bütün krallığı çiçeklerle dolduracağım. Open Subtitles وفي كلّ أعياد ميلادك سأملأ المملكة بالزهور
    Tamamen çiçek motifi, istiyorum. Open Subtitles أريده أن يكون مليئ بالزهور مثل أكاليل الزهور
    Arkadaşlar birbirlerini görür, ve birbirlerine çiçek alınca mutlu olurlar. Open Subtitles الأصدقاء يرون بعضهم ويكونوا سعداء عندما يُهادوا بالزهور
    Mesele ne limon... ne çiçek ne de bulaşık. Open Subtitles أنت لا تفهم الموضوع يا غاري إن الموضوع لا علاقة له بالليمون و لا بالزهور و لا بالصحون
    - Firmanın çiçek bütçesi 28.000 dolar. Open Subtitles الميزانية الخاصة بالزهور والتزيين للشركة تصل إلى 28 ألف دولار
    çiçek ve çikolatadan tamamen memnun. Open Subtitles إنها سعيدة كثيراً بالزهور وعلب الشوكولاتة
    çiçekler, ovmalar, ve "Günün nasıl geçti hayatım?"lar falan... Open Subtitles ستكون حياتك مليئة بالزهور وتدليكالظهروسؤالعنيومك و..
    insanlar Madrid sokaklarinda sizleri çiçekler ve öpücüklerle karsilayacaklar! Open Subtitles القوم المشترك سيحييك بالزهور والقبل على شوارع مدريد
    Ve kitabı,üzerinde çiçekler olan masanın üstüne koy Open Subtitles واتركي الكتاب على المائدة المزينة بالزهور
    Neden diye sorma ama çiçeklere karşı hep bir düşkünlüğüm oldu. Open Subtitles لا تسألنى لماذا لكنى كنت دائما مولع بالزهور
    Bakıyorum da gönderdiğim çiçekleri atmamışsın. Open Subtitles أرى أنك تحتفظين بالزهور التي أرسلتها لكِ.
    Evet, ve o çiçekli gömlek, sırf ona bakarak saman nezlesi olabilir, insan. Open Subtitles نعم، ومجرد النظر الى قميصه المزين بالزهور يصيبني بالحمى
    Önceden renk renk çiçeklerin açtığı yerler artık çorak birer viraneye döndü. Open Subtitles حيث كان مليئا بالزهور من جميع الألوان والأصناف لكنه الآن قاحل وجاف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus