Ve bana karşı mesafeli davranıyor. eskiden olduğu gibi problemlerini benimle paylaşmıyor. | Open Subtitles | وأصبح متبلد إتجاهي إنه لا يشارك مشاكله معي كما كان يفعل بالسابق |
eskiden de tuvalette kapıyı kilitleyip abur cubura "asılırdı", fakat pek üzerinde durmazdım. | Open Subtitles | ،لم أكن أمانع بالسابق حين يغلق باب الحمام ويأكل أحياناً |
adam tarafından geliştirildi. Yani eğer; daha Önceden de olmuştu, yeni işlerin gelip yer değiştirdiği zamanların sonuçlarını gördük. Bu yeni işlere ne olacak? | TED | إذا كنت تعتقد إنها حدثت جميعها مسبقاً فنحن رأينا النتائج بالسابق عندما حدثت أشياء جديدة وتم إستبدالهم بوظائف جديدة ماذا ستكون هذه الوظائف الجديدة؟ |
Zaten Önceden de pek iyi değildik sanırım. | Open Subtitles | يبدو أن الأمور لم تبدو جيدة نهائياً بالسابق |
Ben diğer iki beyefendi hakkında Önceki görüşüm neyse onu benimseyeceğim. | Open Subtitles | أما بالنسبة للسيدان الآخران فسأغامر بالتفكير فيهم كما فعلت بالسابق |
Bir zamanlar, insanlar birisi öldüğünde ruhunu bir karganın ölüler ülkesine taşıdığına inanırlardı. | Open Subtitles | اعتقد الناس بالسابق بأن الشخص عندما يموت يحمل غراب روحهم إلى أرض الموتى. |
Ve eğer Tattaglia kabul ederse, ben her şeyin eskisi gibi olmasına razıyım. | Open Subtitles | فأنا مستعد لترك الامور تعود كما كانت بالسابق |
Seni, Tanrının unuttuğu bu yere sürüklemiş olsa bile hâlâ eve gelmediği geceler oluyordu, eskiden olduğu gibi. | Open Subtitles | حتى بعد قيامه بجلبكِ إلى هنا بوسط المجهول فلازالت هناكَ بعض الليالي التي لا يحضر فيها إلى المنزل , كما بالسابق |
Ben... Evet eskiden avlanırdım, artık avlanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعني، أجل، كنتُ أصطاد بالسابق لكنني لم أعد كذلك |
eskiden yönetim birimi 231-Ki-312'ydim. | Open Subtitles | كنت أعمل بالسابق بالإدارة بالقسم 231 الوحدة 312. |
Tabii buna senin paran yetmez. eskiden şişmandım. eskiden abur cubur yerdim. | Open Subtitles | بالسابق كنت بديناً، كنت مولع بالطعام السريع |
Etrafın Önceden de olduğu gibi şimdi kurtadamlar tarafından çevrilecek. | Open Subtitles | .قريبا ً ستصبح محاطا ً بالمذؤوبين تماما ً كما حدث بالسابق |
Önceden bütün o askeri şeylerini fotoğraf duvarında, camdan bir bölmede saklardı madalyalar, resimler falan. | Open Subtitles | لقد وضع بالسابق جميع أغراضه العسكرية بعلبة زجاجية على رف الصور أنتَ تعلم , الأوسمة و الصور و أمور كهذه |
Dördüncü aramamda kızmıştım. Onuncusunda Önceden seninle birlikte olmanın ne kadar kötü olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | و لكن عند العاشرة تذكرت مدى فضاعة مواعدتك بالسابق |
Ona bir bak. Önceden iyiydi ama şimdi kuzu gibi sersemlemiş. | Open Subtitles | أنظر لها كانت هائجه بالسابق و الآن هادئه كالحمل |
Daha Önceki gibi, bu sefer ikisi beraber. Şimdi durun. | Open Subtitles | تكرر ما حدث بالسابق ولكن لكليهما هذه المرة |
Yakında Lycanlar'ın arasında boğulacaksın; tıpkı daha Önceki gibi. | Open Subtitles | .قريبا ً ستصبح محاطا ً بالمذؤوبين تماما ً كما حدث بالسابق |
Dix Hauzer de bir zamanlar senin gibi saf bir teğmendi. | Open Subtitles | ديكس هوزر كان مساعد تخدير تماما كما كنت أنت بالسابق |
Bir zamanlar donmuş olan okyanus şimdi hayat dolu ve tüm canlılar yaz ziyafetinin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | ،المحيط المتجمّد بالسابق يعجّ الآن بالحياة حيث تتمتّع كلّ الحيوانات بالوليمة الصيفية |
Ve eğer Tattaglia kabul ederse ben her şeyin eskisi gibi olmasına razıyım. | Open Subtitles | فأنا مستعد لترك الامور تعود كما كانت بالسابق |