Aaron Pulaski, silahlı soygun ve darptan hapis yatmış. | Open Subtitles | أتهم ذات مرة بالسطو المسلح والضرب وكان أيضًا بطل في الملاكة للوزن المتوسط |
Karınızdan, galerideki soygun Marissa Kagan ve Phoebe Elliot cinayetleri için yazılı itiraf aldık. | Open Subtitles | لدينا اعتراف موقع من زوجتكِ تعترف بالسطو على المعرض وجرائم قتل ماريسا كيجان و فيبي ايليوت |
İnanamıyorum. Silahlı soyguna karıştım. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق هذا، أنني قمت بالسطو المسلح للتـو |
Böylece hırsızlar paçayı yırttıklarını sanırken enselenirler. | Open Subtitles | ويعتقد اللصوص أنهم نجحو بالسطو ولكن فجأة يقبض عليهم من 5 الى 10 دقائق |
Silahlı soygundan elimizde FBI tanıklarımız var, saldırı, adam kaçırma. | Open Subtitles | لدينا شهود من المباحث الفيدرالية على قيامك بالسطو المسلح الأعتداء والخطف |
Seni zorla içeri girmekle itham etmeye ne kadar yakınlardı, farkında mısın ? | Open Subtitles | هل تعرف كم كانوا قريبون من اتهامك بالسطو |
Bir silah dükkânını soyduğunu, içkili olarak araba kullandığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك قمت بالسطو على سلاح ونعلم أنك تقود السيارة و أنت ثمًلا |
soygun yaparken çekmişler. | Open Subtitles | صًوروه أثناء قيامهم بالسطو على المصرف |
Silahlı soygun, saldırı, ruhsatsız silah taşıma. | Open Subtitles | متهمين بالسطو المسلح، و الإعتداء |
Yeung Man, silahlı soygun ve polis memuruna saldırı suçlarından 33 yıl ceza alan mahkum öğlen saatlerindeki duruşmasından sonra adliye sarayının 4. katından atlayarak kaçtı. | Open Subtitles | مين يانج " 33 عاماً مدان بالسطو المسلح والاعتداء على ضابط شرطة " هرب من محاكمته هذه الظهيرة بالقفز من الطابق الرابع |
Silahlı soygun mu? | Open Subtitles | السرقة بالسطو المسلح؟ |
Demek ufak bir soygun yaptın, ha? | Open Subtitles | لقد قمتِ بالسطو ، صحيح؟ |
Evet, birazcık manyaktır. Ama Foot Locker'e yapılacak büyük bir soyguna engel olduğu için hakem kıyafeti vermişler. | Open Subtitles | نعم، إنّه فوضويّ، لكنّه حصل على الزيّ، منذ قيامه بالسطو على خزانة الثياب. |
Çünkü bizimle soyguna katılmıyorsun. Sen burada kal. | Open Subtitles | لأنك لن تقوم بالسطو معنا، أنت ستظل هنا |
Arkadaşlarımla iki soyguna karıştım. | Open Subtitles | جريمتين بالسطو مع اصدقائي |
Bu hırsızlar grubu bu sabah erken saatlerde West Medical Supply'a girip bir düzine oksijen tankını kapıp kaçtılar. | Open Subtitles | قامت هذه العصابة بالسطو صباحـًا على المخزن الغربي للأدوية وفروا بمجموعة من خزانات الأوكسجين |
Bee Gee Ramone ve Warren Dexter, ikişer kez hüküm giymiş hırsızlar. | Open Subtitles | إنهما "بي غي رامون" و"وارن ديكستيدر" أدينا مرتين بالسطو المسلح |
Buna rağmen 12.36 $ ile birlikte kaçmayı başardı, ve bu nedenle silahlı soygundan dolayı suçlu konumda, eğer Birleşik Devletler'e geri dönecek olursa, onu gerçekten uzun bir süreliğine içeri tıkacakları kesin. | Open Subtitles | ،وعلى الرغم من ذلك فقد هرب فقط بمبلغ 12.36 دولار إنه مذنب بالسطو المسلّح ...و لو عاد للولايات المتحدة |
Silahlı soygundan içeri girmiş. | Open Subtitles | متهم بالسطو المسلح.. |
Silahlı soygundan hüküm giyen, | Open Subtitles | متهمه بالسطو المسلح |
Seni zorla içeri girmekle itham etmeye ne kadar yakınlardı, farkında mısın ? | Open Subtitles | هل تعرف كم كانوا قريبون من اتهامك بالسطو |
Telsizden dört İspanyol şüphelinin içki dükkanı soyduğunu geçtiler. | Open Subtitles | شرطي من 'قسم أتلانتا' قد أعلن عن أربع لاتينين قد قاموا بالسطو على مخزن للخمــور. |