| Sonra denge kuruyorlar ve yaşları ilerleyince yine düşmeye başlıyorlar. | Open Subtitles | بعدها توازن لكن عندما كبر أكثر بدأ بالسقوط مرة أخرى |
| Sonra tüm bu harika şeyler olmaya ve dominolar düşmeye başladı. | TED | ثم بدأت أشياء رائعة تحدث، وبدأت قطع الدومينو بالسقوط. |
| Peki öyleyse, bu arada ben de düşmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | حسنا جيد في هذه الأثناء فقط استمر بالسقوط |
| Hiçbir şey düşüp, boğulma düşüncesi gibi düğün öncesi heyecanını yatıştıramaz. | Open Subtitles | لاشيء يُسكن مخاوف ماقبل الزواج كالتفكير بالسقوط والغرق |
| Gece Hiddeti'ni bu adadan göndermediğimiz müddetçe Thor'un ateşi başımızdan yağmaya devam edecek. | Open Subtitles | حتى لو أبعدنا غضب الليل عن هذه الجزيره نيران ثــــور ستستمر بالسقوط علينا. |
| Çünkü bunu yapmazsa uçaklar gökyüzünden düşmeye başlayacak ve bakacak bir sürü fotoğrafın daha olacak. | Open Subtitles | لأنها إن لم تفعل ستبدأ الطائرات بالسقوط من السماء وحينئذٍ ستكون لديك مجموعةً كاملةً جديدة من الصور للنظر إليها |
| Bir uçak düşmeye başladığı zaman başkasına yardım etmeden önce kendi maskenizi takın derler. | Open Subtitles | أتعلمين عندما تبدأ الطائره بالسقوط ويخبرونكِ أن تضعي قناعكِ قبل مساعده أي شخص آخر؟ |
| Gerçekten isteseydim, rahmim dizlerime doğru düşmeye başlamadan evvel bir tane doğururdum. | Open Subtitles | لو كنت حقا أريد واحدا لكنت حصلت على واحد قبل أن يبدأ رحمي بالسقوط نحو ركبتي |
| Olay yerindeki görgü tanıkları aynı şeyleri söylüyorlar. Bir patlama olmuş ve uçak düşmeye başlamış. | Open Subtitles | الشهود في الأراضي يقولون نفس الشيء، كان هناك إنفجار، ثم بدأت الطائرة بالسقوط الفوري. |
| Köprüler yıkılmaya, gök yüzünden uydular düşmeye, ve, bilirsiniz işte, bu. | Open Subtitles | والأقمار الصناعية ستبدأ بالسقوط من السماء، وسيحدث هذا |
| O düşmeye başlıyor. Ve ben uyanıyorum. | Open Subtitles | تبدأ بالسقوط ثم أستيقظ من النوم |
| Hemen ölür, ama düşmeye devam eder. | Open Subtitles | لقد مات فوراً لكن استمر بالسقوط |
| Hemen ölür, ama düşmeye devam eder. | Open Subtitles | لقد مات فوراً لكن استمر بالسقوط |
| Çernobil'den sonra, penisim düşmeye başladı. | Open Subtitles | بعد حادثة تشرنوبل بدأ قضيبي بالسقوط |
| O düşmeye başlıyor. Ve ben uyanıyorum. | Open Subtitles | تبدأ بالسقوط ثم أستيقظ من النوم |
| Kuş omzumdan düşüp durursa nasıl korsana benzeyebilirim? | Open Subtitles | كيف يمكن أن أبدو كالقرصان إذا أستمر الطائر بالسقوط عن كتفي؟ |
| Philip, sürekli düşüp durduğu o yazı hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | الا تتذكرطوال ذلك الصيف يا فيليب ؟ ما انفكّت بالسقوط |
| Öyle sarhoş gelmişti ki çocukların sıralarından düşüp duruyordu. | Open Subtitles | أتى سكيرًا استمر بالسقوط من على مقعد الأطفال الصغار |
| Demek istediğim, bilirsin, gökyüzünden kurbağalar yağmaya başladığında, kime hesap soracaklar? | Open Subtitles | أن الضفادع بدأت بالسقوط من السماء إلى من يأتون؟ |
| Ona yardım etsem iyi olacak. Füzeler yağmaya başlamış olabilir. | Open Subtitles | يجدر بي أن أساعدها، فقد تبدأ الصورايخ بالسقوط بالخارج |
| Birkaç dakika içinde çiçeğin üreme organından çıkan polenler esaret altındaki böceklerin üzerine yağmaya başlıyor. | Open Subtitles | في دقائق معدوده , غبار طلع الزهرة الثمين الذهبي. االافرازات من السداة يبدأ بالسقوط على الخنافس الاسيرة |