"بالسياره" - Traduction Arabe en Turc

    • arabada
        
    • arabaya
        
    • arabayla
        
    • Arabayı
        
    • araba
        
    – Onu almaya gittiğim için geciktim. – Puppet Master hala arabada mı ? Open Subtitles انا تأخرت لانه كان علي ان احضره هل ما زال سيد الدميه بالسياره ؟
    Ben size ince espriler yapıyorum ve bücür muamelesi. arabada olacağım. Open Subtitles وانا انكت نكتا رائعه ولا احد يضحك ساكون بالسياره
    Bak, sen şarkını söyle sonra da arabaya biner oraya doğru yola koyuluruz. Open Subtitles انت تؤدين اغنيتك بعدها نصعد بالسياره ونذهب من هنا
    Pekâlâ, arabaya biner binmez, işvereninin adını bulmanı istiyorum. Open Subtitles فالرجل لم يكن نظيفاً حسناً .. أول ما نكون بالسياره ..
    arabayla bana vurduğun için sana ne kadar müteşekkirim anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم أنا سعيد لأنك صدمتنى بالسياره
    Sana zorluk çıkartmıyorum. Ya Arabayı çekersin; ya da polis çağırırım. Open Subtitles لن اسمح لك بالانتظار اما ان تبتعد بالسياره او اطلب لك البوليس
    İlk önce kahvaltı, sonra yüzme ve şimdi de bu araba gezintisi. Open Subtitles دعوتى الى الأفطار التخطيط الى السباحه و الان هذه الجوله بالسياره
    Bak, şu arabada bir kadın var. Onu takip edelim mi? Open Subtitles انظر, هناك امرأه بالسياره هل نستطيع اللحاق بها؟
    Bak, şu arabada bir kadın var. Onu takip edelim mi? Open Subtitles انظر, هناك امرأه بالسياره هل نستطيع اللحاق بها؟
    - Hayatım, arabada otursana. Çok rüzgar var. Open Subtitles حبيبتى، عليكى البقاء بالسياره بعيدا عن الرياح
    Senin şu lanet prosedürlerin bu kadar önemliyse, neden onunla beraber arabada kalmak yerine, benimle gelerek beleş bir yemek daveti kapıp, çocuğumuzun önünde eski karımla flört ettin? Open Subtitles ان كانت اجراءاتك مهمه لماذا لم تبقى معه بالسياره بدلاً من الدخول لتحصل على وجبه مجانيه
    Birkaç arkadaşımla birlikte arabada gevezelik yapıyordunuz ve dikkatin dağıldı. Open Subtitles أنا وبعض رفاقي نلعب بالسياره ولفتو إنتباهي
    Geçen gün arabada yanında bir adam vardı ama Genel Müdür Eom'a benzemiyordu. Open Subtitles بالمناسبه رأيتك تجلسين بالسياره برفقه رجل لكنه لم يبدو كالمدير العام ايوم من كان
    Tutamayacağım! arabaya edeceğim! Open Subtitles لا استطيع التحكم سافعلها على نفسي بالسياره
    Tamam, arabaya binin. Open Subtitles حسنا.حسنا.انظري سوف نضعها بالسياره حسنا؟
    arabaya bin. Open Subtitles و كلمه لعينه أي كلمه لعينه أركب بالسياره
    Biliyor musunuz nerdeyse çocuklarınıza arabayla çarpacaktım? Open Subtitles هلا لاحظت مستر بوتس اننى كدت اصدم اطفالك بالسياره
    O halde güneşin kavurduğu bu karayolunda arabayla gitmek yerine yürüyeceğiz. Open Subtitles حسنا. اذا بدلا من الذهاب الي هناك بالسياره في هذا الطريق المشمس,سوف نذهب مشيا على الاقدام.
    Seni arabayla ezmek istedi. Tamam, beni ilgilendirmez. Open Subtitles لقد حاولت ان تقتلك بالسياره ليس من شأنى توقف
    - Peki. Sen Arabayı al, ben hesaba alırım. Open Subtitles حسنا انتظرينى بالسياره , حتى أدفع الحساب.
    Ayrıca Arabayı vuran zenci Amerikalı ile birlikteydi. Open Subtitles وكان مع الرجل الأمريكي الأفريقي الذي قام بالأصطدام بالسياره.
    Treni sınır yakınında durduracak, oğullarım bir araba ile bekleyecek. Open Subtitles سيوقف القطار عند الحدود حيث سينتظرن أولادى بالسياره
    Bizi araba dışında da görmeye ihtiyaçları var. Open Subtitles أنهم فى حاجه لأن يرونا نعمل من أجلهم ما هو أكثر من الذهاب بالسياره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus