Bana bu yaptıklarından dolayı seni amerikalı üstlerine şikayet edeceğimi bil. | Open Subtitles | هل تعلم , سوف اتقدم بالشكوى بأن الاميريكان فعلوا هذا بي |
Hakkında şikayet olduğunu biliyor. Yorum yapmanı istiyor hemen yayınlamak için. | Open Subtitles | يعلم أنه تقدم بالشكوى ويطلب التعليق، يريد أن ينشر شيئاً حالاً |
Bir sorun gördüğünüzde ondan şikayet etmeye değil onu düzeltmeye çalışma düşüncesi. | TED | للقيام بأمر ما. الفكرة هي أنه عندما ترى مشكلة ما، اسعَ لحلها ولا تكتفِ فقط بالشكوى. |
Hiçbir şeyi boşvermeyen ve birbirlerine şikayet etme fırsatı veren. | TED | هم أولئك الأزواج الذين لا يدعون الأمور تمر دون ملاحظتها ويسمحون لبعضهم البعض بالشكوى بخصوصها. |
Sadece Amerikalı bir evsiz çocuk bedava krep hakkında şikayette bulunur. | Open Subtitles | في أمريكا فقط يقوم الأطفال المتشردون بالشكوى من فطائر الفطور المجانية. |
şikayet etmeyi bırak yoksa Jeliza Rose'la ben bütün saçlarını keseriz! | Open Subtitles | اذا اَستمرُّيتي بالشكوى أنا و وجولايزا روز سَنقص كُلّ شَعركَ |
İşten aşırı derecede şikayet eden birisi falan? | Open Subtitles | بالشكوى من العمل , أي شيء من هذا القبيل؟ |
Bakın burda birbirimize ait şikayet beyanında bulunur dururuz ve bir sürü kâğıt işi çıkar. | Open Subtitles | سوف نقوم بالشكوى ضد بعضنا البعض، واغرق في بحر العمل الكتابي. |
Bir kez daha şikayet edecek olursa Sosyal Güvenlik yetkililerine bildirmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | ان قامت بالشكوى مجدداً سأضطر الى ابلاغ السلطات والرعاية الاجتماعية |
Buradan nasıl şikayet edebilirim? | Open Subtitles | ماذا أكون أنا ما الذي أفعله بالشكوى بصدد هذا الموضوع؟ |
Angel dolaptaki silahların farklı olduğu konusunda şikayet edip duruyor. | Open Subtitles | أنجل * يَستمرُّ بالشكوى بخصوص * إنّ خزنه الأسلحةَ كلها مختلفة |
Ve biz işlevsiz kaldığımızda şikayet etmeye başladılar. | Open Subtitles | ثم قاموا بالشكوى عندما لم نكن فاعلين |
- Kaykaycılık yapıyorlar. - Birileri de şikayet mi etmiş? | Open Subtitles | إنهم يتزلجون فقام أحدهم بالشكوى منهم؟ |
Shepherd nöro konsültasyon yapıyor ama az önce karın ağrısından şikayet etmeye başladı. | Open Subtitles | لكنها بدأت بالشكوى من ألم بالمعدة |
- o zaman şikayet etmeye başlayacaksın... - Hayır yapmam! | Open Subtitles | بعدها سوف تبدأين بالشكوى - لا، لن أفعل - |
şikayet etmeye gittiğinde, | TED | تقدمت جويس بالشكوى. |
Ve Jessi'yle temas kurmaya çalışırsan yemin ederim hakkında şikayette bulunurum. | Open Subtitles | . . و اذا حاولتي التواصل مع جيسي بأي شكل سأبعث لهم بالشكوى ,اعدك بذلك |
- Bir hasta şikayette bulundu. - Peşine düşmek zorundaydım. | Open Subtitles | هناك مريضة قامت بالشكوى فأُجبِرتُ على متابعة الأمر |
şikayette bulunmalarını söyleyeyim mi? | Open Subtitles | هل اقوم بالشكوى ؟ |