İspanya'daki domates savaşı. | Open Subtitles | الرشق بالطماطم. إنّها مشاجرة بالطماطم بإسبانيا |
Nasıl olurda dünyanın en büyük domates savaşını bilmezsin? | Open Subtitles | كيف يُعقل أنَّك لا تعرف الأكبر العراك بالطماطم في العالم |
Yok sağ ol. Hiçbir zaman domates hayranı olmadım. | Open Subtitles | كلا، شكراً لك لستُ مولعاً بالطماطم |
Burada satılan yeni, iğrenç domatesli kekleri çözmeye çalıştığını görüyorum. | Open Subtitles | الكعكة بالطماطم المقرفة المصنوعة هنا |
Ve bir sepet dolusu domatesle odama geldi. | Open Subtitles | وأتت إلى غرفتي حاملة سلة وزنها بوشل كامل مليئة بالطماطم |
Soğuk bir beze ve Bloody Mary'ye ihtiyacım var. Çabuk! (Votka + domates Suyu) | Open Subtitles | أحتاج كمادات باردة ، وفودكا بالطماطم ، بسرعة بلادي ماري=شراب مكون من الفودكا وعصير الطماطم |
Ben mozarellalı domates alayım bir de çiftlik pilici. | Open Subtitles | سأخذ موزاريلا بالطماطم وبعض الدجاج |
Nasıl bir yetişkin adam kalkıp yedi yaşındaki bir çocuğa domates atar? | Open Subtitles | ...أي رجل بالغ يقف هادئاً ويشقر بالطماطم طفلا ذو 7 سنوات؟ |
Benimle sırf "domates Festivali"ne gitmediğim için kavga ettiğine inanamıyorum! | Open Subtitles | --- لأنني لا أريد أن بعض " مهرجان التراشق بالطماطم " المهرجان المعروف |
Şimdi baylar, bu benim sesimi kısacağınız ya da bana domates fırlatacağınız an değil çünkü ana konu şu ki, bu değişim hepimizi etkiliyor. | TED | الآن إلى كل الرجال هناك ، ليست هذه اللحظة كي تتجاهلوا حديثنا أو ترمونا بالطماطم ، لأن الهدف من هذا الحديث هو يحدث لنا جميعاً . |
domates ve soğanlı makarna bile yapmıştı. | Open Subtitles | -لقد صنعت مكرونه بالطماطم و البصل |
- Ona domates atmalıydım. | Open Subtitles | توجب عليَّ رميه بالطماطم |
- Ha domates ha inek oldu bu. | Open Subtitles | الامر أشبه بالطماطم و البقرة |
Evet. İş domates olduğunda kimse Nick' ten daha az şey biliyor olamaz. | Open Subtitles | آجل أعتقد هذا ، عندما يكون الأمر مُتعلق بالطماطم ليس هناك شخص في العالم يعرف أقل من (نيك) |
Peynir ve domates. Ye. | Open Subtitles | إنها جبنة بالطماطم تناوليها |
Domuz Pastırmalı domates Salatası | Open Subtitles | [ سلطة لحم الخنزير المقدد بالطماطم] |
Kızarmış somon, Holandez sos, domatesli bulgur salatası ve maydanozlu, sarımsaklı tereyağlı ev yapımı taze ekmek. | Open Subtitles | سالمون مشوي بالصلصة والسلطة... ...بالطماطم والخبز الطازج وزبدة بالثوم |
- Şimdi bu restoranın spesiyalitesi olan domatesli spagetti... | Open Subtitles | المعكرونه بالطماطم هي تخصص هذا المطعم. |
Güzel, sert ve domatesli. | Open Subtitles | لذيذة وليّنة ومليئة بالطماطم. |
Yazık ki ev çürük domatesle kaplanamadı. | Open Subtitles | من المؤسف أن المنزل لم يستطع تجنبها. لقد تمت تغطيته بالطماطم العفنه. |
Fransa'da domatesleri domatesle, biberleri biberle doldururuz. | Open Subtitles | في (فرنسا), نحشو الطماطم بالطماطم, والفلفل بالفلفل |