arabayı kullanışın oldukça vahşiceydi. | Open Subtitles | كانت تلك النزهة البرية بالعربة جميلة |
Evvelsi gün arabayla gelen kadını diyorum. Tamam, hatırladım. | Open Subtitles | تلك المرأة التى جاءت بالعربة أجل تذكرت، ما أمرها ؟ |
Evet, bize bu tüyler ürpertici vidyoyu gönderen adam... arabaya hiç birşey yapmamıştır. | Open Subtitles | نعم- بلى- والرجل الذي يعمل استعراض "أكثر "الافلام الامريكية المنزلية إثارة للفزع تعتقدون أنه لم يعمل شيئا بالعربة |
Oh, işte. Kitabın, dün arabada unutmuşsun. | Open Subtitles | خذي كتابكِ نسيته بالعربة يوم الأمس |
El arabasıyla o televizyonu ittirmek için güçlü bacaklara sahip olmalısın ve de o zorbalardan kaçabilmek için de hızlı. | Open Subtitles | لابد أن لديك قدمين قويتين لتدفع التلفاز بالعربة و عليك أن تكون سرين لكي تهرب من المتنمرين |
Bir fayton gezisi için güzel bir gece, eh, George? | Open Subtitles | ليلة جميلة لجولة بالعربة يا جورج, أليس كذلك ؟ |
Hagamar, atlara ip bağla, arabayı onlarla çekeceğiz. | Open Subtitles | " هاجمار " أستخدم الحبال لربط الخيول بالعربة لكى نقوم بسحبها. |
Hagamar, atlara ip bağla, arabayı onlarla çekeceğiz. | Open Subtitles | " هاجمار " أستخدم الحبال لربط الخيول بالعربة لكى نقوم بسحبها. |
arabayı ateşe atın! | Open Subtitles | إلق بالعربة فى النار |
Etrafımız sarılmış, ...ben çıkmaya çalışacağım, sen arabayla ilgilen. | Open Subtitles | إننا محاصرون.. سأحاول التخلص منهم اعتن بالعربة |
Paramdan son kalanları yerel bir doktora verdim, beni arabayla Rio'da bir hastaneye götürdü. | Open Subtitles | و بآخر مالدي من المال رشوت الطبيب المحلي الذي قام بأخذي بالعربة إلى مشفى ريو |
Onu son gördüğümde atlı arabayla uzaklaşıyordu. | Open Subtitles | و عندما غادرت بالعربة كانت اخر مرة رايتها بها |
Onu bir arabaya bağlayıp cepheye götürün. | Open Subtitles | إربطه بالعربة وخذه إلى الخطوط الأمامية. |
arabaya bağlı bir katır olsam da fark etmezdi. | Open Subtitles | ربما اصبحت مثل البغل المربوط بالعربة |
arabaya kadar götüremeyiz onu. | Open Subtitles | لا نستطيع أخذه بالعربة. |
Görünüşe göre arabada bir kadın varmış. | Open Subtitles | إتضح أنه كانت هناك إمرأة بالعربة |
arabada sürücü olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | معنى هذا أن السائق كان بالعربة |
O, Marylebone, at arabasıyla yolculuk ediyordu. Hackney, omnibusa biniyordu. Stepney de öyle, ama farklı güzergahtan gidiyordu. | Open Subtitles | كان يعيش بمنطقة مارليبورن يرتحل بالعربة هاكني و ستيبني بالحافلة لكن بشوارع مختلفة |
Ancak hanımefendinin zamanını kabul odasındaki resepsiyonlarda, parkta at arabasıyla gezilerde geçirme fikrini düşünmesine şaşırdım. | Open Subtitles | بل إنني مندهش لأعلم أنها تخطط لقضاء وقتها في حفلات الإستقبال وأخذ جولة بالعربة في الحديقة |
Yatakta gül yaprakları. Lokanta rezervasyonu. Şimdi de fayton. | Open Subtitles | والحجز في المطعم وهذه الرحلة بالعربة الأن |
Kızlar da süpermarketlere bayılır zaten. Kum arabası! | Open Subtitles | لأن الفتيات يحبون الذهاب الي المتاجر الكبرى بالعربة الرملية |
Ve Evet.. genelde dantel eldiven ve bone takarak dünyayı at arabasına binerek geziyorum. | Open Subtitles | وأنا أسافر عموماً في كل مكان بالعربة والخيول مرتديةً الدانتيل قفازات وقبعة |
Golf arabasını kazandığımda, o aptal surat ifadesini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الأنتظار لارى وجهه السمين الغبي عندما يراني افوز بالعربة |