Bir saniye. adresi not almak istiyorum. | Open Subtitles | لحظة واحدة , أريد أن أكتب ملاحظة تتعلق بالعنوان |
Kendime tam bir tahlil yapabilirim fakat adresi çevirmemiz ve öğrenmemiz daha hızlı olur. | Open Subtitles | بإمكاني عمل فحص كامل لنظامي، ولكن الأمر سيكون أسرع إذا اتصلنا بالعنوان |
Ona bu akşam götürmem gerekiyordu. Bana bir adres yolladı. | Open Subtitles | يفترض أن أخذها له الليلة، لقد بعث لي رسالة بالعنوان |
Burda Michael diye biri yok. Yanlış adres. | Open Subtitles | لا يووجد احد يدعى مايكل هنا لقد اخطئتم بالعنوان |
Galiba yanlış adrese geldim. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ ربما أنني قد أخطأت بالعنوان |
Tek yapman gereken internette bir site açmak ve sitenin adresini bize vermek. | Open Subtitles | هيّأ بعض العناوين الخاصة فقط علي الشبكة و وأخبرني بالعنوان |
Yanlış adreste olmalıyım. | Open Subtitles | لابد و أنني أخطأت بالعنوان |
Bu adil dövüş değil. Yarın takım toplantısı var. adresi e-postayla gönderirim. | Open Subtitles | هذا ليس بقتال عادل إجتماع الفريق بالغد، سأراسلك بالعنوان |
adresi ve saati sana mesaj olarak yollarım. | Open Subtitles | سوف أرسل لك رسالة نصية بالعنوان و موعد اللقاء |
adresi sakladım çünkü parasız kaldığımızda | Open Subtitles | لقد أحتفظتُ بالعنوان لأننا أعتدنا أقتحام المكان لأخذ الأشياء لبيعها، |
Ofisime, yerel adresi olup uyuşturucu satışından uyuşturucu bulundurmadan ya da uyuşturucudan hastaneye girmiş herkesin listesini çıkarttırdım. | Open Subtitles | لقد طلبت من مكتبي تجميع قائمة لكل من يقيم بالعنوان المحلي الذى تم اتهمه سواء بالمتاجرة أو الحيازة أو دخل المستشفى |
- adresi mesaj at, benimle orada buluşsun. | Open Subtitles | راسليني بالعنوان واجعليه يقابلني هناك. أجل. |
Eğer adresi bulamazsak, bombayı nereye yollayacağımızı bilemeyiz. Yani dizilim olmadan ilaç işe yaramaz. | Open Subtitles | والمتسلسلات هي أشبه بالعنوان ودون عنوان لا أدري إلى أين أوجّه القنبلة |
McKay, adres çevirdiklerinde bir şey olmadığını söylemişti. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر كيف قال "مكّاي" أنهم اتصلوا بالعنوان ولم يحدث شيء؟ |
Konuşurken, o sanki halen bir radikalmiş gibi konuştun ve bize Joe Bey'i nerde bulacağımızı belirten bir adres verdin. | Open Subtitles | وتحدثت عنه على أنه مازال متطرفا وزودتنا بالعنوان الذي أنت تعلم بوجود |
- adres lazım Garcia. - Hemen yolluyorum. | Open Subtitles | فلتبعثي لنا بالعنوان الآن يا جارسيا - سأرسلهُ حالاً - |
O isimde kimse yok burda, yanlış adrese geldin. | Open Subtitles | ,لا يوجد أحد هنا لقد أخطأتُ بالعنوان |
Sanırım o adrese ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | عليك ان تزودني بالعنوان |
Tek yapman gereken internette bir site açmak ve sitenin adresini bize vermek. | Open Subtitles | هيّأ بعض العناوين الخاصة فقط علي الشبكة و وأخبرني بالعنوان |
Pekâlâ, bana adresini yolla, ondan sonra yoldayken sana anlatırım. | Open Subtitles | حسناً, فقط راسليني بالعنوان وسأبلغك عندما أكون في طريقي |
Emily'e verdiği adreste Albert ya da Burt diye birileri var mıymış bir kontrol edin. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}(هلاّ قام الآخرين بتفقد أسم (آلبيرت) أو (بيرت و علاقته بالعنوان الذي أعطته لـ(إيميلي). |