"بالفخر" - Traduction Arabe en Turc

    • gurur
        
    • onur
        
    • gururla
        
    • gururunu
        
    • Gururlu
        
    • onurlu
        
    • ayrıcalıklı
        
    • gururlandım
        
    • gururlanmak
        
    • uzun adımlarla
        
    • gururlandırıyor
        
    • kendimle
        
    Bir küratör olarak gurur duydum, bir şeyleri azıcık değiştirmiştim. TED وكأمين لذلك المتحف، شعرت بالفخر. شعرت أني قمت ببعض التغيير
    Ama o olmadı. O seni güçlü kıldı. O kötülükten gurur duymanı sağladı. Open Subtitles لكنه لم يفعل هذا، لقد جعلكِ أقوى جعلكِ تشعرين بالفخر حيال هذه الظلمة
    Ve şu an benim kızım olmaktan gurur duymasan da Open Subtitles ..وحتى لو أنكِ الآن لا تشعرين بالفخر ..من كونكِ ابنتي
    Ama onur duyduğumu ve kendimi şanslı hissettiğimi söylemek istiyorum. Open Subtitles كنت أريد القول بأنني أشعر بالفخر والامتياز أنني لعبت الدور
    Adam gururla bir kule yaptı ve bu cennete kadar ulaşıyordu. Open Subtitles الإنسان المتحدث باللسان كامل بالفخر بنى برجاً لكي يصعد إلى الجنة
    Higgs anons edildiğinde biraz gurur duydum açıkçası ama insanlık için gurur duydum. Open Subtitles ـ كان لدي شعورا بالفخر عندما تم إعلان الهيجز ولكني شعرت بالفخر للبشرية
    Ve bu gece bu ödülü, çok gurur duyduğum kızlarıma adamak istiyorum. Open Subtitles ولهذا الليلة أود أن أهدي هذه الجائزة لبناتي اللواتي أشعراني بالفخر الشديد
    O ise gurur duymak yerine kendine bağlı olmamızı seçti. Open Subtitles ولكنه فضل ان يشعر بانه مطلوب على ان يشعر بالفخر
    Hiç fikrim yok, ama para istemedi, o yüzden daha fazla gurur duyamazdım. Open Subtitles لا أدري، لكنها لم تطلب المال لهذا لن أشعر بالفخر أكثر من ذلك
    Bunu ilk duyduğumda, kendimle gerçekten gurur duydum. Şöyle düşündüm, araştırmamın yarattığı etkiye bakın. TED وعندما عرفت ذلك لأول مرة، شعرت بالفخر بنفسي إلى حد ما. فقد فكرت : أنظر إلى حجم التأثير الذي صنعته أبحاثي.
    Preston Reed: Oldukça heyecan verici ve gerçekten gurur duyuyorum, onur duyuyorum. TED ريد بريستون: إنه أمر مذهل، وأشعر بالفخر والأعتزاز حقاً.
    Bir çeyrekte olabildiğince az karar vermekle gurur duyuyorum. TED أشعر بالفخر بنفسي لاستطاعتي على اتخاذ أقل قرارات ممكنة في أقصر وقت.
    Bu işin bir parçası olmaktan gurur duydum ve bu yasayı değiştirdi ve milyonlarca doları yerel topluluklara aktardı. TED شعرت بالفخر لكوني جزء من ذالك لقد غير ايضا القوانين و قام بضخ ملاين الدولارات الى المجتمحات المحلية
    Ben burada bulunurken, -burada bulunmaktan çok gurur duyuyorum, Mhaswad'tan Vancouver'a. TED وأنا أقف هنا، أشعرُ بالفخر وأنا أقف هنا. من مدينة مهسواد في الهند إلى مدينة فانكوفر في كندا.
    diye düşündüm. Sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum: 5 ay önce, hamile olduğumu öğrendim. TED أشعر بالفخر أن أخبركم قيل خمسة شهور خلت، تم اخباري بأني حامل
    Arjantin ile gurur duyuyorum çünkü bugün Arjantin bir eşitlik sembolüdür. TED أشعر بالفخر تجاه الأرجنتين لأنها تعتبر اليوم نموذجا للمساواة.
    Seni iki gece üst üste dışarı çıkarabilmek büyük onur. Open Subtitles أنا أشعر بالفخر لاستطاعتي أن أكون معكِ في ليلتين متتاليتين
    Bu gerçekleştiğinde, ona sıkıca tutundum, onun için savaştım ve gururla söyleyebilirim ki bugün işimin başında bir sanatçıyım. TED وعندما حدث هذا لي، تمسكت به بقوة، دافعت عليه وأشعر بالفخر عندما أقول اليوم أنني فنانة.
    Daima farklı olmanın gururunu taşıyacağına söz ver bana. Open Subtitles أوعدني , بأنك دائماً ستشعر بالفخر وبأنك مختلف
    Bence sizler ve ben şefkatin milyonların acısını durdurmak için gerekli olan güce sahip olduğunu görerek kendimizi Gururlu ve cesaretli hissedebiliriz. TED وأظن أنه أنا وأنت، بصراحة، يمكننا الشعور بالفخر ونتشجع لرؤية كيف امتلك التعاطف القوة لينجح في إيقاف معاناة الملايين.
    Ve böyle iki iyi, onurlu centilmenin Cenova'da çalışmasından gurur duyardım. Open Subtitles لا يسيرون وفق القانون كنت سأشعر بالفخر لو لدي إثنان من رجال الشرطة المخلصين
    Kendini ayrıcalıklı hissetmelisin, Jack. Hiç kimse, hatta NID bile burayı bilmiyor. Open Subtitles يجب أن تشعر بالفخر يا كولونيل أونيل فحتى الإن أى دى أنفسهم لا يعرفون هذا المكان
    -Acayip gururlandım şimdi. Open Subtitles أنا لا أَعرف متى شعرت بالفخر جداً
    Sen de benim kadar gururlanmak... nasıl bir şey anlayacaksın. Open Subtitles وستعرف ذلك الإحساس عندما... تشعر بالفخر مثلي
    Onun mentollü göğsünden Anka kuşu gibi yükseldim ve Armanilere bürünerek, her bakımdan süper bir biçimde dünyaya uzun adımlarla ilerledim. Open Subtitles نموت كطائر حميمي مفعم بالجمال وحلقت في العالم مكسو بالفخر
    - Yardım şölenimiz. Hanımlar kendilerini gururlandırıyor bu gece. Open Subtitles انه حفلنا الخيرى, النساء يشعرن بالفخر الليلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus