"بالفلفل" - Traduction Arabe en Turc

    • biber
        
    • biberli
        
    • bibere
        
    • acılı
        
    • biberle
        
    -Bugün biber ve sarmısaklı ekmeğimiz var. Open Subtitles لدينا لحم بالفلفل الحار و خبز الثوم اليوم
    biber, tütün gibi şeylerin karıştırılıp hazırlandığı bir Batılı ilâcı bu... Open Subtitles هذا دواء غربي ممزوج بالفلفل, اوراق التبغ و أشياء أخرى.
    Yani tüm elimizdekiler biraz bayatlamış havuç biraz tam buğdaylı gofret ve bir kalıp biberli peynir. Open Subtitles لذا كل ما لديّ جزر قديم وبعض الوافل الأبيض و قطعة جبن بالفلفل
    O zaman zencefilli, biberli tofu alacağım ancak bibersiz olsun. Open Subtitles سأتناول توفو الزنجبيل بالفلفل الحار ولكن من دون الفلفل
    Bununla acı bibere sarılı kamyon tekeri yiyebilirim ve bebek gibi uyuyabilirim. Open Subtitles مع هذا يمكنني التهام اطار سيارة مغطى بالفلفل و انام كالطفل
    Çift pizza burger, peynirli acılı patates ve büyük çikolatalı milkshake istiyorum. Open Subtitles هل لي بـ2 بيتزا بيرجر بالفلفل الحار مع الجبن ومشروب الشوكولاته الكبيرة؟
    Gerçekten acı Hint körisi ve acı biberle yapıyorlar. Open Subtitles الكاري الهندي الحار الذي يصنعونه بالفلفل الأحمر
    Acı biber yeme yarışmalarına ve genç beysbol takımlarına sponsor oluyor. Open Subtitles إنّه يرعى مُسابقات الطبخ بالفلفل الحار وفرق البيسبول الشابّة.
    biber kaplı ahtapotun yanında alazlanmış soğan, yeşil salata ve yoğurt. Open Subtitles أخطبوط مشوي بالفلفل الحريف مع البصل المحروق سلطة أعشاب وزبادي
    biber ve fırında makarna bir arada. Open Subtitles إنه بالفلفل الحار والمعكرونة والجبن معًا.
    Kırmızı biber. Yiyebildiğin kadar ye. Open Subtitles عليك بالفلفل الحار به العديد من الفوائد
    - Acı biber bulmaya çalışıyor. Open Subtitles انها تحاول وضع يديها بالفلفل الاحمر.
    Taze kırmızı biberli geyiketmiz var. Open Subtitles لدينا لحم غزال طازج بالفلفل صُنع بفائق الإحترام.
    Ahbap, orada biberli biftekten sonra yaptığın gösteri benim... Open Subtitles أهلاً, يا صاح, تلك الصورة لرأسي بجانب اللحمة بالفلفل...
    Bende sana çikolata almıştım. Şili biberli çikolatalar. Open Subtitles شريت لك شوكولا شوكولا بالفلفل الحار
    Pimento biberli peynir. Ne dersin? Open Subtitles جبنة بالفلفل الأسباني، ما رأيك؟
    Bu küçük ve yeşil biberli. Open Subtitles هذه بيتزا صغيرة بالفلفل الأخضر
    Ne konuşursak konuşalım konuyu dönüp dolaştırıp bibere getiriyor. Open Subtitles مهما كان الموضوع، يمكنه العودة وربطه بالفلفل.
    Ve bu da közlenmiş bibere batırılmış biftek şiş. Open Subtitles وهذا طبق لحم البقر بالفلفل الحار
    Bahse girerim ki, Virgil'de bile konuyu bibere getirir. Dur. Open Subtitles أشك أنه يمكنه ربط فيرجل بالفلفل.
    Düşünüyordum da, bu gece gösteriye gitmeden önce yolda bir şeyler atıştırabilir ya da oraya vardığımızda, acılı sosislerden yiyebiliriz. Open Subtitles كنت أفكر إما أن نغير في الطريق إلى الحفلة هذه الليلة أو يمكن أن نأكل السجق بالفلفل الحار في الصالة
    acılı eritme peynirli kızarmış patates ve bira. Open Subtitles سأخبرك ما هي الفكره الجيده فلفل والجبن مقلي وجعة الجذور كبيره، بالفلفل والجبن المقلي
    Karnını açıp iyi yıkanmış kırmızı ve yeşil biberle doldurdu. Open Subtitles بعد ذلك، تقوم بفتح بطنه ..وتقوم بحشوه بالفلفل الأحمر والأخضر المغسول جيداً
    biberle de karışınca güzel köri yapabilirsiniz. Open Subtitles وتُمزج بالفلفل حتى يكون امامك طعام جيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus