Hala bir takım borçlar olsa da Chris bir takım fedakarlıklar da yaparak bu filmi yapmayı başardı. | TED | مازال كريس يدين بتكلفة الفيلم، لكنه إستطاع عن طريق تضحيته الشخصية، أن ينشر بالفيلم. |
Bazıları filmi komik buluyor ama ben iki saat kanal tedavisini tercih ederim. | Open Subtitles | أعلم أن بعض الناس استمتعوا بالفيلم لكنني أفضل قضاء ساعتين بحشو ضرسي |
Ahtapotun su altı çekimlerini eldeki film miktarına uydurmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نشابهه بالفيلم التسجيلي للأخطبوط تحت الماء |
Hiç bir aktörüm olmadan nasıl film çekebilirim? | Open Subtitles | كيف يفترض بي أن أقوم بالفيلم بدون أي من الممثلين ؟ |
Ayrıca dedikodulara göre, filmde kullanılan beş arabadan biri oymuş. | Open Subtitles | وكما يقال , فهي احدي الخمس سيارات التي شاركت بالفيلم |
Yemeği yiyip, Filme yetişebileceğimizi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى إمكانية تناولنا الطعام واللحاق بالفيلم |
Filmin nakil faturasını her zaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
Tüm bu takıntının kaynağı Filmdeki şu çocuktu. | Open Subtitles | وأصل هذا الهوس بأكمله كان بسبب ذلك الطفل الذي ظهر بالفيلم. |
Önce güvenli filmi yap, sonra da sanat filmi. | Open Subtitles | عليك ان تقوم بالفيلم الآمن وبعد ذلك تقوم بالجزء الفنى |
Bu geceki filmi gerçekten çok beğendim ve hiç de yorgun değilim. | Open Subtitles | لقد استمتعت بالفيلم الليلة ـ ولست متعبة على الإطلاق ـ حقا؟ |
Bu filmi umursamadığını söylemiştin. Neden benim rolümü almaya çalışıyordun? | Open Subtitles | انت قلت انك حتى مش مهتم بالفيلم ده ليه بتحاول تاخد دورى؟ |
film endüstrisi denen koca ereksiyona dudaklarımı yapıştırdım ve sıkıca emdim... aynen iyi bir fahişenin yapması gerektiği gibi. | Open Subtitles | تركتهم يفعلون ما يريدون بالفيلم كأي منافق محترم |
film burada gösterilmedi mi? | Open Subtitles | إذن فلم يكن يُفترض بالفيلم الذي عُرض أن يكون هنا ؟ |
Julian, iyi bir film yapmakla mı ilgileniyor yoksa Peyton'ı geri kazanmanın bir yolunu mu arıyor? | Open Subtitles | هل فعلا جوليان مهتم بالفيلم أم أنه يحاول استعادة بيتون |
Gözümde canlandıramıyorum. Önce filmde görmeliyim. | Open Subtitles | لا استطيع تخيل هذا يجب ان ارى هذا بالفيلم اولا. |
- Böylece insanlar filmde benim olduğumu tam fark edemesinler? Fark edilmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ــ كي لا يلاحظني الناس بالفيلم ــ لا تريدين أن تُلاحظي؟ |
Dostum, gerçekte de filmde yaptığın gibi o Rus pilici götürdün mü? | Open Subtitles | انت يارجل , احقا قمت بمضاجعة هذه الفتاة الروسية التى كانت بالفيلم ؟ |
Filme bu mutlu sonu koymayı denedik, çünkü o zamanlar stüdyo yönetimindekiler yani bizler takım elbiselerin için müthiştik, bugünün aksine. | Open Subtitles | حاولنا وضع هذه النهاية السعيدة بالفيلم لأن بذلك الوقت كنت مسؤول ظاهرياً فقط ، ليس مثل اليوم |
Filmin nakil faturasını herzaman sakla. | Open Subtitles | فاتورة الشحن الخاصة بالفيلم. احتفظ بها دائما. |
Filmdeki gibi, canavar kalıplarını geride bırakıp | Open Subtitles | أنه كما بالفيلم عندما أضطررت للنظر في الماضي لكل قوالب الوحوش النمطية |
İkisini tanıyamadım. filmden teşhis etmek gerek. | Open Subtitles | هناك شابان لم اميزهما ,اعتقد انهم سيظهران بالفيلم |
Buraya geldiğin zaman aslında filmle ilgilenmezsin. | Open Subtitles | حينما تأتي إلى هنا أنت لاتهتم كثير بالفيلم |
Tamamdır, çok teşekkürler. İyi seyirler. | Open Subtitles | حسنا, حسنا, شكرا جزيلا لك استمتع بالفيلم |
Evet bu akşam yeni bir sinema filmini izlemek için Long Beach'e gidiyoruz da. | Open Subtitles | سنشرف اليوم مساءا في لونغ بييش لنلحق بالفيلم الجديد |