bodrumda ne olduğu umurumda değil, o telefona ulaşmalıyız beyler. | Open Subtitles | لا أهتم بما يوجد بالقبو علينا أن نصل لذلك الهاتف |
bodrumda hükümet görevlisini devirme planları yaparak vaktini geçirmesi kısmıysa senin hatan. | Open Subtitles | لكن تضييع أحدهم لوقته بالقبو محاولاً إسقاط وكالة حكومية هي غلطتك وحدك |
Telsizimi bodrumda bırakmışım. Gidip alabilir miyim? | Open Subtitles | لقد نسيت جهازى بالقبو , أطلب الأذن لأحضاره |
bodruma gidiyorum, kızıyorsun. Odamda kalıyorum, kızıyorsun. | Open Subtitles | أبقى بالقبو تتطفل عليَّ أعود لمكتبي تتطفل عليَّ |
Bodrumdaki her şeyden kurtulmam gerekiyordu hani olaylardan... | Open Subtitles | عليّ التخلص من كل شئ بالقبو ..على اعتبار كل ما |
Onu göz ardı etmeyi seçmek zorundalar ve Mahzende ne olacağını da seçmeliler. | Open Subtitles | بالضبط كما يجب أن يختاروا بالقبو |
Anne, gerçekten babama katılacak mısın yoksa bodrumda falan dinleniyor mu? | Open Subtitles | أمي هل ستنظمين لأبي في رحلته بالسيارة أم أنك قتلته و دفنته بالقبو أو شئ كهذا سأنظم إليه غداً |
Arkadaşlarıyla bodrumda oynadıklarında onlara bira getirirdim. | Open Subtitles | إعتدت على جلب الجعة له و لإصدقائه عندما يلعبون بالقبو |
Her zaman bodrumda garip deneyler yapardın o gözlükleri takardın. | Open Subtitles | دائماً تقومُ بتلكَ التجارب الغريبة بالقبو .و تضع تلك النظارات الواقية .أنا اتذكرهم |
Kan bankası bodrumda. Biriniz odaları tarasın. | Open Subtitles | أكياس الدماء بالقبو وليمشّط أحدكم الغرف. |
bodrumda bir tane var ama poşetle de idare ederim. | Open Subtitles | هناك واحدة بالقبو لكن تروق لي حقيبة التسوق |
Tek bildiğim, eve geldim ve bodrumda tartıştıklarını duydum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنني قدِمت للمنزل وكانوا يتجادلون بالقبو |
Arabanın içindeki kız 4 gündür bodrumda tutulduğunu ve saldırıya uğradığını söylüyor. | Open Subtitles | ياسيدي, إنّ فتاة بالسيارة تقول بأنها قد حبست بالقبو وتم الإعتداء عليها بالأيامِ الأربعةِ الماضية. |
Tam da bir bodrumda daha fazla sıcaklık ve sevgi göremeyeceğimizi düşünürken, favori iki eşcinselimizi çağırmanın zamanı geldi, ...Kurt Hummel ve Blaine Anderson. | Open Subtitles | فقط عندما فكرتم أننا لا نقدر على أن نحظى ،على حبٍّ ودفء أكثر بالقبو لقد حان الوقت لكيّ نخرجَ لكم ،المثليين المُفضليين |
Biz çocukken, birbirimize bodruma inmeye meydan okurduk. | Open Subtitles | عندما كنا اولاداً صغار كنا نتحدى بعضنا البعض للنزول بالقبو |
Matkabını alıp, ortamını bodruma kurdu diyorlar. | Open Subtitles | حسنٌ، يُشاع أنّه أخذ مثقابه . و أقام مكاناً بالقبو السفليّ |
İnanın, eve gitmek istemiyorum; ama eğer annem Bodrumdaki sesleri duyarsa- | Open Subtitles | لحظه, صدقوني لا أريد أن أذهب الى المنزل أيضآ ولكن أذا أمي سمعت شيء بالقبو " أنتِ لم تخبريها عن "كايلب |
- Mahzende yaşayan biri var. | Open Subtitles | أحدهم يعيش بالقبو |
Söylemeyi unuttum, kız kardeşin eve bir arkadaşını getiriyor... yani sen Bodrum katında yatacaksın. | Open Subtitles | نسيت ان اخبرك اختك ستأتي بصديقتها معها للمنزل لذا ستنام بالقبو |
Bunu Kilerde buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا بالقبو |
Babam yakalanmadan önce beni kilere sakladı ve Valensiya'nın eşsiz mücevherini bana verdi. | Open Subtitles | قبل أن يؤسر خبأني والدي بالقبو وأعطاني جوهرة المملكة الثمينة |
Baba, Byron mahzene kilitlenmişti, duvara zincirliydi. | Open Subtitles | أبي كانا يحتجزان بايرون بالقبو مقيداً بجدار |
İlaçlı suyu bize döken oydu. Kasadaki şok çubuğunu son görev oydu. Silahını bırak. | Open Subtitles | هي من سكبت المياه المخدّرة، وكانت آخر من رأوا عصا الصعق بالقبو. |
- Onlar bodrumdalar. - Hayır. | Open Subtitles | إنها تحت بالقبو لا - |
Ajan Beeman, sizinle güvenli odada görüşebilir miyiz? | Open Subtitles | ايها العميل بيمان هل لي ان اراك بالقبو ؟ |