Sana yakın bir okula gelmeli ya da hızlı araba almalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحول لمدرسة بالقرب منك أو أحصل على سيارة سريعة |
Seni bir daha görmeyecek olsam bile, en azından Sana yakın oturmak isterim. | Open Subtitles | حتى لو لم أراك مرة اخرى اريد فى النهاية أن اعيش بالقرب منك |
- Sana yakın olabilmek içindi,evlendiğini yada babamın açlıktan öldüğünü asla bilmiyordum | Open Subtitles | هكذا بالقرب منك ولم اعلم ابدا انك تزوجت او ان والدى قد مات من الجوع |
Ama eğer burada kalmak, senin on metre yakınında çalışmak anlamına geliyorsa... açıkçası, Saddam Hüseyin'in kıçını silmeyi içeren bir işi tercih ederim. | Open Subtitles | لكن لو أن البقاء هنا يعنى العمل بالقرب منك فبصراحة أنا أفضل أن أحظى بوظيفة خادمة عند صدام حسين |
Arkadaşlarını yakınında,düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Sadece Senin yanında oluyorum. İzlediğin yola bakıyorum. Bu benim için yeterince iyi. | Open Subtitles | مجرد وجودى بالقرب منك, اراك على هذه الحالة التى انت عليها الآن,هذا كاف جدا لى |
Böylece kendimi Sana yakın hissediyorum tehdit ediyorum, direniyorsun. | Open Subtitles | أشعر لهذا بالقرب منك الذي يشعرني بالتهديد و يقاومني |
Sana yakın olup, şüphe toplamamak için başmelek birliğini kurdum. | Open Subtitles | لقد قمتُ بتشكيل فيلق المخلوق السامي لكي أتمكّن من أن أبقى بالقرب منك دون إثارة الشكوك |
Sadece bir fare vardı ve Sana yakın olabilmek için tekrar evine bıraktım. | Open Subtitles | كان هناك فقط فأر واحد وأنا أدخلته في شقتك حتي يتسني لي أن أكون بالقرب منك. |
Sana yakın olma tutkusu seni mutlu etmek istemesine yol açtı. | Open Subtitles | رغبته في الشعور بالقرب منك أثارت رغبته في جعلكِ سعيدة |
Sana yakın olmak için vazgeçtiğim evim. | Open Subtitles | منزل تخليت عنه لكي أكون بالقرب منك |
Sana yakın hiçbir yerde bulunmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون اي مكان بالقرب منك |
Sana yakın olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن يكون بالقرب منك. |
Arkadaşlarını yakınında, düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Arkadaşlarını yakınında, düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Arkadaşlarını yakınında, düşmanlarını yanında tut. | Open Subtitles | ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب |
Senin yanında olmak kimseye güvenmememe neden oluyor. | Open Subtitles | تواجدي بالقرب منك يجعلني لا أثق بأي أحد بعد الآن |
Tedaviyi Senin yanında olduğu sürece karşılayacağını kibar bir şekilde teklif ettin. | Open Subtitles | لقد كُنت عطوفاً وعرضتَ أن تمنحها ما تريد طالما أنها ستُعالجُ بالقرب منك |
Bu işi Senin yanında olabilmek için kabul ettim. | Open Subtitles | قبلت الوظيفة فقط لـ أكون بالقرب منك. |
Bir dakikalığına yanına gelebilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانع لو أنا فقط أضطجعت بالقرب منك دقيقة واحدة؟ |
Echo 7, bulunduğunuz konuma yaklaşanlar var. | Open Subtitles | صدى 7، هناك بالقرب منك. |