| Ve Amir Yardımcı'sı bu davayla ne kadar ilgilendiğini söyledi ve sürekli bilgiye ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرني نائب رئيس العمليّات كم هو مهتمّ بالقضيّة وكيف أنّه عليه أن يبقى على اطّلاع |
| Seni veya diğer polis arkadaşlarını arayıp davayla olan bağlantısını paylaşmıyor ve soruşturma hakkında soru sormuyor. | Open Subtitles | لم يهاتفك أنت، أو أحد أصدقائه الشرطيين ليشارك بصلته بالقضيّة أو يستفسر عنها. |
| Seni veya diğer polis arkadaşlarını arayıp davayla olan bağlantısını paylaşmıyor ve soruşturma hakkında soru sormuyor. | Open Subtitles | لم يهاتفك أنت، أو أحد أصدقائه الشرطيين ليشارك بصلته بالقضيّة أو يستفسر عنها. |
| Belki o seni bu davaya verir. | Open Subtitles | فلقد كان هو وأبي مقرّبين فلعله يلحقكِ بالقضيّة |
| O seksî kıyafet işe yaradı. Yüzbaşı beni bu davaya verdi. | Open Subtitles | لقد أجدى زيّ الجنس نفعاً فلقد الحقني القائد بالقضيّة |
| Öyleyse bu davayı mahkemede kazanalım hadi. | Open Subtitles | إذن دعينا نفوز بالقضيّة في بلاط المحكمة. |
| Eğer dönmediyse orada vaktini nasıl geçirdiği konusunun davayla ilgisini tam olarak anlamadım. | Open Subtitles | إن لم يعودوا، فلا أفهم ما علاقة مدّة الحبس الاحتياطيّ بالقضيّة. |
| Bunun davayla pek bir alâkası olduğunu sanmıyorum ben. - Vücut dilin, alâka var diyor. | Open Subtitles | من الواضح بأنّ ذلك لا شأن له بالقضيّة |
| davayla ilgili bişeyin olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّ لديكِ شيء ذو صلة بالقضيّة. |
| Ama Yargıç Kamalei'nin davayla ilgili tek hatırlayabildiği hükümden sonra bir dolu temyiz talebi geldiği. | Open Subtitles | لكن الاتصالات التي وردت القاضي (كاملي) بعد صدور الحكم ربما تذكره بالقضيّة |
| Bizim davayla ne alakası var bunun? | Open Subtitles | -ما علاقة ذلك بالقضيّة ؟ |
| Bir davayla ilgili olduğunu düşünmüşler. | Open Subtitles | -افترضوا أنّ له علاقة بالقضيّة . |
| Yargıç davaya gelecek hafta bakacağını söyledi. | Open Subtitles | قال القاضي أنّه سينظُر بالقضيّة الاسبوع القادم. |
| İlk olarak sizin bilmenizi istedim bu davaya olan özel ilginizden dolayı. | Open Subtitles | كنتُ أريدك أن تعرف أوّلاً، نظراً... لإرتباطك الشخصي بالقضيّة. |
| Savcılar büyük jüri soruşturması olup olmadığı konusunda yorum yapmadılar fakat davaya yakın kaynaklar senatörün bir yıldan fazla süredir soruşturma altında olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | المدّعون لا يريدون التعليق بشأن وجود هيئة محلفين كبرى لكن مصادر لها علاقة بالقضيّة صرحت بأن السيناتور تحت التحقيق - منذ أكثر من سنة ! |
| Bu davaya bakan Korucu Colt Ritter'mış eski kafalı, hiçbir şeyi yazmaz... | Open Subtitles | الحارسة المُكلّفة بالقضيّة كانت ... (من مدرسة (كولت ريتر ... القديمة، وهي لم تقم بتدوين أيّ شيء |
| Ve sen bu davayı herkesten daha iyi biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت على دراية بالقضيّة أفضل من أىّ أحد |
| Federaller senin yargıca rüşvet vermeni bekliyorlar, yani sanırım davayı kazanmak için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية تترقّب قيامكِ برشوة القاضي، لـذا... أعتقد أنه علينا إيجاد طريقة أخرى للفوز بالقضيّة |