"بالكوكايين" - Traduction Arabe en Turc

    • kokain
        
    • kokainle
        
    • kokaini
        
    • kokaine
        
    Ama bu adamın sokaklarda kokain satmadığından da eminim. Open Subtitles لكن أنا واثقة أن هذا الرجل لا يغرق الشوارع بالكوكايين
    Fakat bu adamın sokaklarda kokain satmadığından da eminim. Open Subtitles لكن أنا واثقة أن هذا الرجل لا يغرق الشوارع بالكوكايين
    Neden sanki asistanınmışım gibi benden kokain bulmamı istiyorsun? Open Subtitles لمَ تطلب منّي تزويدك بالكوكايين وكأنني مساعدك؟
    Kokainci cinayetlerinin kokainle ilgisi olmadığı konusunda herkes hemfikir. Open Subtitles الكلّ يجمع على أنّ جرائم المدمن لا علاقة لها بالكوكايين
    O yüzden yığılırsam yere, kokainle ilgili olabileceğini söylemeyi unutma doktora. Open Subtitles ولذلك لو انهرت في أي لحظة الآن فلتخبر الأطباء أن هذا ربما يكون له علاقة بالكوكايين
    Bir valiz kokaini kullanabilecek adamlara... Open Subtitles رجال يمكنهم أن يستخدموا حقيبة ملابس مليئة بالكوكايين
    Görüşmeye kokain çekmiş halde gittin. Sanki sürekli dırdır ediyormuşum gibi davranma bana. Open Subtitles حضرت منتشياً بالكوكايين لا تتصرف وكأنني منكد
    Peki ya kokain kaplı orji kubbesi? Open Subtitles ولكن ما نوع قبة العربدة هذه المغطى بالكوكايين
    Ne tür bir sik kafalı kokain dolu bir çantayı kazara alır? Open Subtitles هل تأخذ حقيبة مليئه بالكوكايين بطريق الخطأ؟
    Üç kere mülke kötü davranma suçu işlemiş bir yıl kokain satıcılığı yapmış ve geçen ay şartlı tahliye ile çıkmış. Open Subtitles ، ثلاثة جُنح لحيازة المُخدرات ، سُجنَ لعام بسبب المُتاجرة بالكوكايين هو تحت الأفراج المشروط منذُ الشهر الماضي
    Size bir hafta boyunca kokain ve eroin verip ahlâki değerlerinizin ve karakterinizin hâlâ sağlam olduğunu görmeye can atıyorum. Open Subtitles أود بسعادة أن أحقنك بالكوكايين والهيرويين لأسبوع وأن أرى ما إذا كانت أخلاقياتك وشخصيتك ستظل سليمة
    kokain sattığı müşteriler, kokaini temin ettiği tedarikçiler ve nasıl diyelim, kısa gönül ilişkileri kurduğu bir çok, bir çok kadın. Open Subtitles عن حياه سكوت لوكهارت المليئه بالمشاكل عن الزبائن الذين باعهم الكوكايين المزودين من زودوه بالكوكايين
    Tıpkı benzin yerine kokain doldurulmuş bir Hyundai gibi. Open Subtitles . كسيارة الهيونداى التى تمت تغذيتها بالكوكايين
    kokain dolu bir evimiz ve bagajın içinde de bir ceset var. Open Subtitles لدينا منزل مملوء بالكوكايين وجثة ملقاة في سيارتك
    Özgürlüğün ilk tadına kokain karışmış olacak. Open Subtitles مذاقنا الأول للحرية سيكون بالكوكايين
    Yani eğer şu sıralarda amı götü kaybedersem, doktorlara durumumun kokainle alakalı olabileceğini söylersin artık. Open Subtitles ولذلك لو انهرت في أي لحظة الآن فلتخبر الأطباء أن هذا ربما يكون له علاقة بالكوكايين
    kokainle ilgili herşeyde patron oydu,almak, iletmek, kesmek, sertleştirmek Open Subtitles كان هو المسؤول عن كل شيء بما يفعل بالكوكايين شرائه، نقله، تقطيعه ، صناعة الصخور
    Şu kasabadaki Sarmaşık Ligi her neyse kokainle ilgili olmadığı kesin. Open Subtitles ومهما كان ما يفعله مُحاسب الجامعة العريقة في المدينة، لم يكن يُتاجر بالكوكايين.
    30 adet kondoma yerleştirilmiş kokaini kızınızın midesinden çıkarttılar. Open Subtitles لقد قاموا بازالة 30 واقي ذكري محمل بالكوكايين من معدة ابنتك
    Tuval kumaşlarını sıvı kokaine batırmışlar. Open Subtitles قاموا بنقع تلك الخيام القماشية بالكوكايين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus