"بالمجلس" - Traduction Arabe en Turc

• Konsey
• kurulu
• kurul
• kurulun
• Konseyi
• konseyde
• kuruldaki
• konseydeki
• hizmetlerinde

Onu, Konsey oyuma ulaşmak için beni kullanmakla suçladım.
لقد اتّهمته باستغلالي للحصول على تصويتي بالمجلس.

Çünkü Konsey'i arayıp mumyayı bu gece çalmak için yardım istedi.
لأنه اتصل بالمجلس وطلب المساعدة في سرقتها الليلة

Bunun için Raj'a CEO'luk yerine Yönetim kurulu Üyeliği'ni verdi.
ولأجل ذلك أعطت راج منصب عضو بالمجلس بدلا من مدير تنفيذ

Yarınki disiplin kurulu için hazırlanman gerekmiyor mu?
اليس عليكِ التحضر للشأن الخاص بالمجلس التأديبي غدا؟

Aldertree, kurul ile görüşmeye Idris'e gidiyor.
سيذهب "ألدرتري" إلى "إدريس" للاجتماع بالمجلس.

kurulun kapalı kapılar ardında konuştuğu her şeyi tartışamayacağımı biliyorsun.
تعرفين أنه لا يمكنني مناقشة كل ما يدور بالمجلس خلف الابواب المغلقة

14 Ağustos'ta, tekrar İmparator, bölünmüş Yüksek Savaş Konseyi'ni topladı.
... مرة أخرى، وفى الرابع عشر من أغسطس أجتمع الأمبراطور بالمجلس ... الأعلى للحرب المنقسم على ذاته

İşte o zaman "Konsey" adında gizli bir cemiyet beni buldu ve hayatımı sonsuza kadar değiştirdi.
ذلك عندما جمعية سرية دعيت بالمجلس وجدوني وغيروا حياتي إلى الأبد.

Sana yemin ederim, Konsey üyesi olmamı sağlamak için ben konuşmadım...
اني لم اطلب منه وضعي بالمجلس لكنهذاما أردته!

Size yeni Konsey üyemizi tanıştırmaktan mutluluk duyarım Bay Datak Tarr.
أود ان اقدم لكم العضو الجديد بالمجلس السيد "داتاك طار".

- Konsey başkanı Les Wynan diye biri yok.
-لا يوجد عضو بالمجلس البلدي بإسم (ليس واينين )

Anne'yi kendi evinde, bütün Konsey oradayken öldürmek mi?
ـ نقتل (الأم) في منزلها ؟ محاطة بالمجلس بأكمله ؟

Verdiğimiz ultimatomun süresinin geçtiği o saatlerde bakanlar kurulu toplantı salonundaydık.
...غرفة المطالعة الملحقه بالمجلس عندما دوى الأنذار .... يحذرنا من الغاره المحتمله

- Aslında yönetim kurulu üyesisiniz.
في واقع الأمر، أنت عُضو بالمجلس.

Yüksek kurulu arayıp bölgeye baktırmalarını isteyeceğim.
سأتصل بالمجلس الأعلى لإرسال مركبة ((جافا)) استطلاعية

Annem kurul üyesi, bence oraya gelip Ojai ismi için oy kullanmayı isteyecekir.
أمي عضو بالمجلس,وأعتقد أنها تفضّل القفز فوق الطاولة و قطع عروقها أكثر من خسارة اسم (أوجاي)

Boşanırken niye kurulun üstünde olalım ki?
لماذا يجب علينا ان نكون بالمجلس عندما اردنا الإنفصال؟

Dünya Konseyi'nin eski bir üyesini Rus topraklarında öldürmek istiyorsunuz.
هل تريد اغتيال عضو سابق بالمجلس العالمي

Nasıl olurda konseyde olup efendi olamazsınız?
هذا غير عادل .. كيف يمكن ان تكون بالمجلس ولا تكون سيد

Hiçbir şey sizi suçlu bulan kuruldaki bir koltuktan daha fazla sizin masum olduğunuza inanmamızı gösteremez.
لا شيء يظهر ايماننا ببرائتك أكثر من مقعد بالمجلس الذي وجدك مذنبة

Tuhaf olan şey, onun konseydeki yerini almanız.
والغريب هو كيف انتهى بك المطاف بان تأخذي مقعده بالمجلس

Eve, kasaba hizmetlerinde çalışıyor. Tam bir hanımefendidir.
آيف , تعمل بالمجلس المحلي , وهي سيدة بالفعل