Bir yunusu Havuzda yalnız tutmak USDA kurallarına aykırı değil mi? | Open Subtitles | أليس يتعارض إبقاء دلفين لوحدة بالمسبح مع قوانين وزارة الزراعة الأمريكية؟ |
Eğer sizi Havuzda görürse, beni öldürür. Hadi bakalım! Mızmızlanmayı bırakın. | Open Subtitles | لو علمت انك بالمسبح حتى الان ستقتلنى هيا إلى النوم |
Eğer merak ettiğin buysa, Havuzda beni de boğmanı gerektirecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى أن يُغرق رأسي بالمسبح إن كان هذا ما تريدينه |
Ve pembeyi çıkarmak için saçımı havuza daldırmayı denemeye, karar verdi. | Open Subtitles | وقرر ان يضع شعري بالمسبح حتى يتغير لون المسبح الى الوردي |
havuza atlayan bir karakteri canlandırmakta ısrar etti. | Open Subtitles | لقد إنتهى من القيام بتلك الشخصية عبر إلقاء نفسه بالمسبح. |
- Hayır. Babam daha gelip havuzun keyfini çıkardığımızı görmedi. | Open Subtitles | كلا، أبي لم يعد للبيت بعد لكي يرانا نستمتع بالمسبح |
Ta ki o kız Havuzda boğulana kadar. | Open Subtitles | حسناً, حتى غرقت تلك الصغيرة بالمسبح |
Bir de en iyi arkadaşının Havuzda boğulması. | Open Subtitles | و كما تعلم, غرقت صديقتها المفضلة بالمسبح... أفسدت يومك نوعاً ما, كما أظن |
- Havuzda olacağım. | Open Subtitles | سأوافيكِ بالمسبح لاحقاً. |
Havuzda iki balık var. | Open Subtitles | هناك سمكتان بالمسبح |
Havuzda birileri var. | Open Subtitles | هناك أشخاص بالمسبح |
Havuzda birşey var. | Open Subtitles | هناك أمر ما بالمسبح |
Ayrıca bu Havuzda olan bir şey değil ki. | Open Subtitles | وهو ليس بالمسبح |
Aptal köpeği kurtarmak için havuza atlamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | اضطررت للقفز بالمسبح لإنقاذ هذه الكلبة الغبية |
Pekâlâ, eğer Oprah Cosby çocuklarını havuza atacaksa ben burada olmayacağım. | Open Subtitles | حسناً إذا كانت أوبرا ستقوم بإسقاط اطفال كوزبي بالمسبح لن أكون هنا وقت حدوث ذلك |
Büyük Kanyon hikâyeni taklit etmeye çalışırken az kalsın havuza düşüyordu. | Open Subtitles | وحاول تقليد إنطباعك عن الوادي العظيم وكاد أن يسقط بالمسبح |
Onu havuza koymuştuk, ve dikkatimiz dağılmış. | Open Subtitles | وضعناه بالمسبح وشردت أذهاننا عنه |
-Francine yarın onları havuza götüreceğine söz vermiş. | Open Subtitles | وعدتهم فرانسين بالسباحة بالمسبح غداً |
Şu kadın havuza düşmek üzere. Bayan! | Open Subtitles | المرأة على الوشك الوقوع بالمسبح ...سيدتي ، سيدتـ |
Gördüğün gibi havuzun keyfini sürüyoruz. | Open Subtitles | كما ترى، نحن بالفعل نستمتع بالمسبح |
İzlediği yol burayı tutuyor. Aşağıdaki havuz kenarına direkt düşmüş. | Open Subtitles | مسار خط الغرفة يشير أنّه من المفترض أن يسقط بالمسبح |
Kötü adam! Yüzme havuzunda tsunami olabilir Allah seni gelip kurtarır mı? | Open Subtitles | أنت رجل مجنون، هل بالمسبح تسونامي ليأتي الرب لينقذك؟ |