Hatta, geleceği düşünürken bile, geleceğimizi yaşanacak deneyimler olarak düşünmeyiz. | TED | وحتى عندما نفكر بالمستقبل، فنحن لا نفكر بالمستقبل عادةً كتجارب. |
Hepsinin anlatacağı tek bir hikayede hep birlikte geleceği birleştirecekler. | Open Subtitles | كلواحدةعلىحدة , تروي قصة منفصلة و معاً يمكنهم اخبارنا بالمستقبل |
Bir teröristin binayı havaya uçurmak istediğini düşünelim ve bunu gelecekte tekrar ama tekrar yapmak istiyor. | TED | لنفترض أن إرهابيا يريد تفجير مبنى، وأنه يريد فعل ذلك مرارا وتكرارا بالمستقبل. |
Şu anda böyle bir davranış içinde olmak istemeyen biri olabilirsiniz ama bir noktada, gelecekte, isteyebilirsiniz. | TED | من الممكن أن تكون شخصاً، حالياً، لا يريد المشاركة في ذلك السلوك، ولكن في لحظة ما بالمستقبل ربما تفعل. |
Ağı biraz daha genişletmemizi öneriyorum. Teröristler, gelecek tahmini yapmak isteyenler... | Open Subtitles | أقترح أن نختار شبكة أوسع، إرهابيين أيّ أحد مهتم بالتنبؤ بالمستقبل |
Eğer geleceğe dokunmak, geleceği tatmak istiyorsanız, Çin'i deneyin - malum Konfüçyüş'ü. | TED | وان اردت ان تشعر بالمستقبل .. ان تتذوق المستقبل عليك بالصين .. بكونفوشيوس القديم |
Yaşam koşullarını iyileştirerek, onları Gelecekteki yoksulluktan kurtaracak hiçbir olanağa sahip değiller. | Open Subtitles | ليس لديهم أمكانيات لتحسين حياتهم لذا فربما يفكرون بالهرب من المجاعه بالمستقبل |
geleceği düşünmem gerek, buradan çıkıp hayatımı geri kazanmayı, evimi marketimi. | Open Subtitles | أحتاج التفكير بالمستقبل بالخروج من هنا العودة إلى حياتي ومنزلي والسوق |
Yazılmamış kitaplar geleceği tahmin ediyor, geçmişi yansıtıyor. | TED | كتب لم تكتب تنبأت بالمستقبل .. فهمت الماضي |
Merhaba. Burada gördüğünüz bu adam, geleceği görebildiğini sanıyor. | TED | مرحبا. إذن هذا الشّخص هنا يعتقد أنّه قادر على التّنبؤ بالمستقبل. |
Cidden geleceği ellerinde tutuyorlardı, ama onu göremediler. | TED | أمسكوا حرفيًا بالمستقبل في أيديهم ولكن لم يتمكنوا من رؤيته. |
Olmaya başladı. Bu değişim, bu değişim; geleceği önemsiyorsak bu değişimi görmek zorundayız. | TED | إنها بدأت تحدثُ. هذا التغيير، هذا التغيير، لترى التغيير الذي يجب أن يكون إذا اهتممنا بالمستقبل. |
Bazen dünyanın en önemli sorunları gelecekte yaratacağımız varsayımlı sorunlar değil, | TED | أحيانًا تكون أكثر المشاكل الملحة وأهمها لا تتعلق بالمستقبل الافتراضي وما يمكننا اختراعه في المستقبل. |
Ve gelecekte bu, kanser ve benzeri şeyler için muhtemelen ilginç bir tedavi olacaktır. | TED | وربما يكون هذا علاجاً مشوِّقاً بالمستقبل للسرطان وما يشابهه. |
Nasıl ilerleme kaydedip, bizim hepimizin kütüphanelerinin olduğu ve gelecekte yayın yapacak olan, temelde sadece bizim yararımıza olan bir dünyamız olacak? | TED | كيف نذهب و نمتلك العالم حيث كلانا لديه مكتبة و ننشر بالمستقبل, تماما مع كوننا مستفيدين مع نمونا |
Arasıra korkularımız gelecek hakkında bilgi verir. | TED | مابين الحين والاخرى, تستطيع مخاوفنا التنبوء بالمستقبل |
Uzmanlık alanım insan davranışı araştırmaları, ve bugünlerde gelecek hakkında ne düşünmeyi öğrendiğimizi uygulayarak bu gelecek için tasarımlar yapmak. | TED | وأنا متخصص في أبحاث سلوكيات الانسان، وتطبيق ما نتعلمه لنفكر بالمستقبل بطرق مختلفة، ولنصمم ما يتناسب مع هذا المستقبل. |
Bayanlar ve baylar, bana geleceğe dair muazzam bir güven veren, artık bireysel olarak dünyanın büyük zorlukları ile başa çıkmak için güçlendirilmiş olduğumuz gerçeğidir. | TED | سيداتي وسادتي ما يعطيني ثقة كبيرة بالمستقبل بأننا الآن أكثر قوة كأفراد لمواجهة التحديات العظمى لهذا الكوكب. |
ben, kanserin Gelecekteki tedavi yönteminin bu şekilde olacağına inanıyorum. | TED | فأنا أعتقد أنه ستكون هذه الطريقة التي يعالج فيها السرطان بالمستقبل. |
Benimle bir yürüyüşe çıkmanı teklif ediyorum. geleceğin ne getirebileceğini bilemezsin. | Open Subtitles | أطلب أن تذهبي معي بنزهة ولا نعرف ما قد يحدث بالمستقبل |
Aman Tanrım! gelecekle ilgili imgeleminde bir kolu eksik diyordun. | Open Subtitles | يا ربّاه ، في رؤياك بالمستقبل لقد كان يفتقد ذراع |
Şu an önemsiz gibi dursa da ileride ne olacağını kimse kestiremez. | Open Subtitles | ربّما تكون غير مفيدة الآن، لكن مَن يدري ماذا سيحدث بالمستقبل |
Geçmişten ve gelecekten haber veriyor... dersek, doğru mu demiş oluruz? | Open Subtitles | هل من الدقيق القول بأنه يتكهن بالمستقبل وأحداث الماضي؟ |
Zaman Ötesi'nde bu adamı yaralarından kurtaracak bilgiye sahip miydin? | Open Subtitles | بالمستقبل هل تملكون المعرفه التي قد تمكنكم من إنقاذ حياته؟ |
Buzul örtüsünün uzun vadeli geleceğini ve bizim için öneminin ne olacağını tahmin edebilmek için buradaki buz miktarını bilmeli ve nasıl davrandığını anlamalıyız. | Open Subtitles | علينا معرفة حجم الجليد و نفهم أكثر كيف يتصرف حتي نستطيع أن نتنبأ بالمستقبل الطويل المدي للغطاء الجليدي |