"بالمفتاح" - Traduction Arabe en Turc

    • anahtarı
        
    • anahtarla
        
    • anahtar
        
    • anahtarına
        
    • anahtarları
        
    • anahtarlarla
        
    Dört konuşuyor, çite bir kilit yerleştirdi ve anahtarı attı. Open Subtitles من أربعة، لقد وضعت قفل على السياج وألقت بالمفتاح بعيدًا
    anahtarı Bn. Grubach'tedir. İsterseniz ona sorun. Open Subtitles والسيدة جروباخ تحتفظ بالمفتاح فاسألها وحسب
    Şimdi, bu gece, yatmaya gittiğiniz zaman, kapınızı içeriden kilitleyin ve anahtarı saklayın. Open Subtitles الليلة عندما تخلدين للنوم إقفلِ ذلك الباب بالمفتاح وإبقيه معك
    Jason'ı anahtarla gönderdiklerinde Grace yatakta yatıyordu. Open Subtitles غرايس كانت مستلقية على السرير عندما تم إرسال جيسن بالمفتاح.
    Geçen sene dolabıma anahtarla "göt şapkası" yazan kızın sen olduğundan oldukça eminim. Open Subtitles أنا واثق من أنّكِ الفتاة "نحتت بالمفتاح كلمة "أحمق في خزانتي السنة الماضية
    Ve acele posta servisiyle gönderdiği anahtar kapınızı nasıl açıyor? Open Subtitles وكيف بالمفتاح الذي أرسله لي بطلبية خاصة بالبريد الجوي يفتح بابك؟
    Ancak fırsatını bulsan beni bir yerlere kitleyip, anahtarı da atarsın değil mi? Open Subtitles ولكنك سوف تغلق علىً و تلقى بالمفتاح بعيدا أليس كذلك؟
    Füzeleri ateşleyebilir. Belki de anahtarı ben saklamalıyım. Open Subtitles ربما يقوم بتسليح الصواريخ ربما يجب أن أحتفظ أنا بالمفتاح
    anahtarı öyle iyi saklıyor ki, belki de kıçına sokmuştur. Open Subtitles إنه يحتفظ بالمفتاح بشدة,على الأرجح عالق بمؤخرتة
    Arabayla gitsenize. Bu misafirler için. İşte anahtarı. Open Subtitles خذ هذه السيارة، إنها للضيوف، إليك بالمفتاح.
    Benjamin sarhoş olduğunda yedek anahtarı nerede sakladığını söylemişti. Open Subtitles عندما كان بحالة سكر أشار لمكان إحتفاظه بالمفتاح الإحتياطي
    Silahları kilitlemek çocukları korumak içindir, ama anahtarı vermemek kontrollü ve baskın bir hareket. Open Subtitles عادة الاحتفاظ بالاسلحة فى مكان مغلق طريقة لحماية الاطفال لكن الاحتفاظ بالمفتاح بعيدا عنها تصرف مسيطر و مهيمن
    anahtarı olan kişi kapıyı açar ve açık bırakır. Open Subtitles ،يأتي الرجل بالمفتاح يفتح الباب يترك الباب مفتوحا
    Bak, bu konuda münasip bir özür dilememe sebebimin anahtarla bir ilgisi yok ki dürüst olacak olursak, yakında ona ihtiyacın kalmayacak dostum. Open Subtitles عدم قيامي بالإرضاء بشكلٍ صحيح لا يتعلق بالمفتاح لأقول الحقيقة لن تحتاجني ياصاح
    Ruthie, biliyor musun, anahtarla yaptığın bu şey bir bakıma komik bir şeydi. Open Subtitles "روثى " هل تعرفين أن ما قد فعلتيه بالمفتاح كان شيئاً مضحكاً
    Ve anahtarla resetlemeni istiyorum. Open Subtitles وأريدك أن تعيدى الكرّة بالمفتاح
    İçeri anahtarla giremeyiz. Open Subtitles لا تستطيع الدخول إليه بالمفتاح
    anahtar kullanıp kapıyı açabilirsiniz, değil mi? Open Subtitles تستطيع أن تفتح الباب بالمفتاح وتدخل، حسنا
    Görünüşe bakılırsa içinde anahtar olan pastalar yapmakta oldukça iyiymiş. Open Subtitles وبقت تطبخ الخبز والكعك واقفلت على نفسها بالمفتاح
    Kalbimizin anahtarına zaten sahipsin. Open Subtitles منذ أن حظيت بالمفتاح لقلوبنا
    - Elbette. Daha sonra ne yapayım anahtarları? Open Subtitles بالطبع، مالذي تريد مني أن أفعله بالمفتاح بعد مغادرتي ؟
    Rekor miktarda sayı, sayfalarca kâğıt parçasına yazılıp bankaya götürülüp çekmecelere konuldu ve anahtarlarla kilitlendi. Open Subtitles "أرقام قياسية جديدة دُونت على الورق" "أُخذت للبنك، وُضعت في الأدراج، أُغلق عليها بالمفتاح."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus