"بالمقعد" - Traduction Arabe en Turc

    • koltukta
        
    • koltuğa
        
    • koltuğunda
        
    • koltuğu
        
    • koltukla
        
    • koltuk
        
    • koltuktaymış
        
    • koltuktaydın
        
    Eğer çocuklar arka koltukta yaramazlık yaparsa arkaya uzanabilir ve bir tane patlatabilirsin. Open Subtitles وإذا الأطفال أساءوا التصرف , بالمقعد الخلفي . تستطيع أن تصل إليهم وتضربهم
    Çünkü arka koltukta, kızın saçlarına yapışmış yakalanırsan gönderirler seni anana, mukavva bir kutuda! Open Subtitles لأنهم لو أمسكوك وانت بالمقعد الخلفي فسيحاولوا كسر أقفالها و سيعيدونك إلى الأم في صندوق كرتوني
    Peki sence adam kaçıran biri elleri bağlı olmayan birini ön koltukta oturtma riskine girer mi? Open Subtitles ولكن هل يخاطر مختطف بوضع امرأة غير فاقدة الوعى بالمقعد الأمامى بسيارته حتى إذا كانت غير مقيدة؟
    Görüyorsun yağ tabakası koltuğa yapışmış, polyester t-shirt mü? Open Subtitles يبدو أن الأب كان سميناً أتري الدهون الملتصقه بالمقعد ؟
    Karım bir defasında arabanın arka koltuğunda bir kuş bulmuştu. Open Subtitles لقد وجدت زوجتي طائرا بالمقعد الخلفي للسياره
    Ben de gittim, koltuğu geriye yasladım ve müziği açtım. Open Subtitles ذهبت إلى هناك، وإضجعتُ بالمقعد الخلفيّ، واصغيتُ إلى بعض الألحان.
    Olamaz. Üstüne üstlük yine koltukla oynamış. Open Subtitles اوه , اللعنة ,لا , فوق كل هذا عبث بالمقعد مرة اخرى ؟
    Arka koltukta çıplaklığın modası çoktan geçti. İki yıl oldu. Open Subtitles الجلوس عارية بالمقعد الخلفى ، ليس تقليعة حديثة بل يبدو تقليدياً جداً
    Bir bakalım. Bir erkek, arka koltukta çıplak bir şıllık, ve tamamen kafayı yemiş bir Brooke Davis. Open Subtitles لنرى ذلك ، شاب واحد و سيارة واحدة و منحرفة واحدة عارية بالمقعد الخلفى
    - Beyaz, dört yaşında, erkek, arka koltukta. Open Subtitles ذكر قوقازي عمره اربع سنوات انه بالمقعد الخلفي
    O zaman kelleyi hemen yanında, ön koltukta tutuyordu. Open Subtitles إذاً، لا بدّ وأنّ الرأس كانت لجواره بالمقعد الأماميّ سلفاً
    Ve ben arka koltukta oturuyordum. Open Subtitles و كنتُ جالسة بالمقعد الخلفي، و قد نجوت , لكنهما.
    Onlar için biraz üzüldüm. Arka koltukta nasıl da sıkıştılar. Open Subtitles أشعر بالإستياء لأنهم يجلسوا بالمقعد الخلفي
    Danielle Marchetti arka koltukta baygınmış. Open Subtitles دانييل ماركيتي كانت فاقدة الوعي بالمقعد الخلفي
    Kamyonette iki şüpheli var. Lider sakat. Arka koltukta oturan olmalı. Open Subtitles ثمة مشبوهين بداخل السيارة والزعيم يجلس بالمقعد الخلفي
    Ahbap, arka koltuğa geçsene. Open Subtitles هيه يا صديقي لماذا لا تجلس بالمقعد الخلفي, حسنا ؟
    Evet sen, Mariah Carey saçlı, kamujlaj ceketli çocuk, kıçını bir koltuğa koy. Teşekkürler. Open Subtitles الطالب المتميز في الجاكت العسكري مع قصة ماريا كاري ارتطم بالمقعد من فضلك
    Arabanın arka koltuğunda yapılan şu 20 dolarlık işten bahsetmiyorum. Open Subtitles انا لا اتحدث عن عشرون دولار بالمقعد الخلف للسيارة
    Yolcu koltuğu tarafında bulduk onu, arabayı kullanan o değilmiş gibi. Open Subtitles حين وصلنا إليها , كانت بالمقعد الذي بجانب السائق و كأنها لم تكن من يقود السيارة
    Lütfen koltukla uğraşma. Open Subtitles رجاءا توقف عن فعل هذا بالمقعد
    Konseyin haklı bir koltuk için, evet. Open Subtitles ـ إلى جانب جدارتي بالمقعد في المجلس، نعم
    Danielle Marchetti arka koltuktaymış. Open Subtitles دانييل ماركيتي كانت بالمقعد الخلفي
    Sen arka koltuktaydın. Arabayı kullanan annendi. Open Subtitles أنت كنت بالمقعد الخلفي، أمك كانت تقود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus