"بالنحاس" - Traduction Arabe en Turc

    • bakır
        
    • kaplama
        
    • bakırla
        
    • özel kaseler
        
    bakır sikke için altın ve gümüş sikke yapımını durdurdu. Open Subtitles أوقف عمل العملات الذهبية و الفضية وابدلهم بالنحاس
    Sadece bakır zengini Mes Aynak'a özel kaseler yeşil bakır süslemelerle donatılmış. Open Subtitles والفريد على المنطقة الغنية بالنحاس أن الآنية مرصعة بالحلي الأخضر النحاسي
    Sadece bakır zengini Mes Aynak'a özel kaseler yeşil bakır süslemelerle donatılmış. Open Subtitles والفريد على المنطقة الغنية بالنحاس أن الآنية مرصعة بالحلي الأخضر النحاسي
    Nikel kaplama pirinç kovan, çekirdeği de Lubalox kaplama. Open Subtitles مطلية بالنيكل ومغلفة بالنحاس ومحاطة بحزمة زينة
    - Pirinç kaplama degil ama. Open Subtitles لا أعني اللحم بالنحاس
    Alındaki bu leke bakırla temasın sonucu. Open Subtitles ، هذه اللطخة ، هان على الجبهة . إنها نتيجة للاتصال بالنحاس
    Dişçiler onları bakır ile alaşım olarak kullanır. Open Subtitles أسنان الذهب لا تصنع أبداً من الذهب الخالص أطباء الأسنان دوماً مايخلطونه بالنحاس
    Tozun aktif bir şantiyeden taşınmış olduğuna işaret eden bakır tozuna da rastlanmış incelemelerde. Open Subtitles ـ كان مخلوطاً بالنحاس الأمر الذي يُشير إلى أن المسحوق تم نقله من موقع بناء نشط
    Bu kubbe bakır kaplı anlaşılan. Open Subtitles هذا القبو مرصع بالنحاس بالتأكيد
    Demir su tesisatını çıkarıp bakır taktık. Open Subtitles استبدلت السباكة الحديد بالنحاس
    Fındıkta yüksek oranda bakır vardır. Open Subtitles البندق غنيّ بالنحاس
    bakır kaplama 1776'dan değil. Open Subtitles مغلفة بالنحاس! ليست من عام 1776
    bakır alışımı kullanmaya başladılar. Open Subtitles فقد بدأوا يحشونها بالنحاس
    Neyse. Queen Şirketler Grubu'nun inşaat yaptığı yerlerle şehirde toprağı bakır açısından zengin yerler arasında çapraz sorgu yaptım ve... Open Subtitles قارنت بين موقع أبنية (كوين كونسيليدتد) وبقاع المدينة الغنية بالنحاس
    Ennead firması Salt Lake City'deki Doğal Tarih Müzesini bakır ve çinkoyla kapladı, bu madenler orada 150 yıldır çıkarılıyordu ve binayı okre tepelerine karşı kamufle ettiler, böylece bölgenin doğal tarihini yansıtan bir doğal tarih müzesi oldu. TED شركة (إينيد) قامت يتغطية متحف (يوتا) للتاريخ الطبيعي في (سولت لايك سيتي) بالنحاس والزنك، وهي خامات تم استخراجها من المنطقة طوال 150 عامًا كما أعطت المبنى منظراً منسجماً مع تلال (أوكر) لكي تحصل على متحف للتاريخ الطبيعي يعكس التاريخ الطبيعي للمنطقة.
    Modern kurşunlar tipik olarak bakırla kaplıdır, bu nedenle daha düz ateş ederler. Open Subtitles الرصاصات الحديثة مغطاة عادةً بالنحاس فمسارها أكثر استقامةً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus