Fiziğin herkes için geçerli olduğunu düşünmüştüm. | TED | اعتقدت أن الفيزياء من المفترض أن تكون واحدةً بالنسبة للجميع. |
Bu sistem herkes için aynıdır. Fakat, duyduğunuz acının şiddetini ve acının üstesinden gelme şeklinizi, beyin aktivitelerinin hassaslığı ve etkinliği belirler. | TED | هذا النظام مماثل بالنسبة للجميع ولكن حساسية وفعالية تلك الدارات الدماغية يحدد مقدار شعورك و تجاوبك مع الألم |
Bu alanlar sadece bazılarımız için lüks alanlar değil, fakat dünyadaki herkes için önemli alanlardır. | TED | هذه هي الأماكن التي ليست فاخرة فقط للبعض منا ، ولكن مهمة بالنسبة للجميع في هذا العالم. |
Toplum için, adalet için, herkes için. | Open Subtitles | بالنسبة للمجتمع و يالنسبة للعدالة و بالنسبة للجميع |
Bir toplantı da neler söylersen söyle herkes için hala Starbuck olacaksın. | Open Subtitles | مهما قلت في اي اجتماع, ستضل ستاربوك بالنسبة للجميع. |
Bu olay bir sonuca varmadıkça, herkes için daha kötüye gidiyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كلما طال الأمر و هو غير منتهي سيصبح أسوء بالنسبة للجميع |
herkes için zordur. Burada olduğunu hatırla. | Open Subtitles | انه صعب بالنسبة للجميع فقط تذكر، أنا هنا. |
Kıyamet herkes için zor ve gergindi. | Open Subtitles | كان من الصعب القيامة ومرهقة بالنسبة للجميع. |
- Başka yollar var. - ...herkes için daha pahalıya patlardı. | Open Subtitles | هناك بديل سيكون أغلى بكثير بالنسبة للجميع |
Biliyorum, bu herkes için oldukça kafa karıştırıcı bir durum. | Open Subtitles | دعونا نتكلم حول الأمر لأنه... أمر مربك جداً بالنسبة للجميع |
herkes için en hayırlısı olduğuna inanırsan yaparsın. | Open Subtitles | إنك تفعلينه عندما تؤمنين بأنه الأمر الأصلح بالنسبة للجميع. |
Kendi dışında herkes için işler kötüye gitsin diye uğraşır durur. | Open Subtitles | فلديه طريقة في افساد الامور بالنسبة للجميع ما عدا نفسه |
İşleri herkes için kolaylaştırır diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه قد يجعل الأمور أسهل بالنسبة للجميع. |
Jane, herkes için oldukça stresli bir gündü. | Open Subtitles | كان هذا يوماً مُجهداً بشكل لا يُصدق بالنسبة للجميع |
herkes için en iyisi sessiz ve özel olarak vedanı edip geceye karışarak kaybolman olur. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل بالنسبة للجميع أن تودعهم بهدوء وبشكل شخصي وأن تختفي من الصورة. |
Bunun herkes için duygusal bir zaman olduğunu anlıyorum fakat bunu yapmana müsaade edemeyiz. | Open Subtitles | أفهم ان هذا وقت عاطفي بالنسبة للجميع لكن لا يمكننا السماح لك بفعل ما تريدين |
İçeri girememeleri herkes için büyük talih olmuş. | Open Subtitles | لم يقومو بالدخول الى هناك شيء جيد بالنسبة للجميع |
Fakat bu, herkes için doğru değil. | TED | لكن ليس الأمر كذلك بالنسبة للجميع. |
Sen, ben ve Einstein için farklı... ama geri kalan herkes için hakiki. | Open Subtitles | بديل بالنسبة لك, و لى و لأينشتاين... و حقيقة بالنسبة للجميع. |
herkes için geçerli gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها طيبة النهاية بالنسبة للجميع |