"بالنوم" - Traduction Arabe en Turc

• uyku
• uyuyormuş
• uyumak
• uyuma
• uyumama
• uyumaya
• uyumakta
• yatmak
• uyuyor
• uykuya
• yatmaya
• uyuya
• uyumana
• uyudun
• uyumasına

Gece uyumuş bir birey ile uyanık kalıp fazla hareket etmemiş bir bireyi karşılaştırdığımızda uyku sırasındaki enerji tasarrufu bir gecede 110 kalori.
إن قارنت فردا نام ليلا، أو بقي مستيقظا ولم يتحرك بشكل كبير، فإن توفير الطاقة بالنوم هو حوالي 110 سعرة حرارية في الليلة.

Ve adenozin miktarı arttıkça, uyuma isteğimiz de artar, bu uyku bastırması olarak da bilinir.
مع تراكم الأدينوزين تزداد الرغبة بالنوم والذي يعرف أيضا بتثاقل الجفنين.

Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı.
إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم

Bunca yıldır bütün gün uyumak tüm gece içmek onu hamlaştırmıştı.
اعتقد بان كل تلك السنين التي قضيانها بالنوم بالنهار والشرب بالليل قد لحقت به.

Hindistan'ı seviyorsunuz, ama daha önce hiç gitmediniz. uyuma güçlüğü çekiyorsunuz.
تحبين بلاد الهند لكنكِ لم تزوريها قط تعانين من إضطرابات بالنوم

Biraz daha uyumama izin vermezsin herhalde, değil mi?
لا أعتقد أنك تريد أن تسمح لي بالنوم لمدة أطول قليلاً، أليس كذلك؟

Bütün gece uyumaya başladığında sanınm Rachel yedi yaşındaydı.
كان عمر رايتشل 7 سنوات قبل ان تبدأ بالنوم في الليل بشكل طبيعي

Sonrasında da... uyumakta güçlük çekmeye başladım.
و بعد حصول ذلك عانيتُ من اضطرابات بالنوم , لذا

Vaay. Kim seninle yatmak için bu kadar numara yapıyor?
توقفي ، من الذي قمتي بالنوم معه لتحصلي على هذا ؟

Ben uyku problemi yaşarken, benim için bir şey yapardın anne.
عندما كانت لدي مشاكل بالنوم كانت أمي تفعل شيئاً لي

Ama başvurunda uyku sorunun olduğunu yazmışsın.
لكن في تطبيقِكَ قُلتَ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ مشاكل بالنوم

Yani teknik olarak bir uyku olgusu, ama rüyalarında çok daha fazla eğlenebilirsin.
أعني, حرفيا, إنه ظاهرة متعلقة بالنوم و لكنه باستطاعتك أن تمرح كثيرا للغاية في أحلامك

Şu uyuyormuş numarası yapan heriften pek bir farkı yokmuş.
يالة من اختلاف عن هذا الذي يتظاهر بالنوم

Buraya gelip, sizi gözleriniz kapalı vaziyette uyuyormuş gibi yapıp yatağınızda yatar bulduğum dakika, kendime dedim ki işte bu benim adamım!
منذ قليل حين دخلت, وعيونك مصطكة متظاهرا بالنوم, قلت لنفسي هذا هو بعينه

# Okulda uyumak varken neden... erken yatasın ki #
* من يهتم بالنوم عندما تستطيع أن تشخر بالمدرسة *

Evet. Burada uyumama izin verdiğin için sağ ol. Odam enkaz halinde.
أشكرك على السماح لى بالنوم هنا فغرفتى حُطام كامل

Eğer bizimle birlikte uyumaya devam edeceksen, nefes sorununa bir çözüm bulmak zorundayız.
,لو أردت أن تستمر بالنوم معنا عليك أن تقوم بشيء ما بخصوص رائحة نَفَسك

uyumakta çok güçlük çekiyordu ve üç tane hap aldı.
لكن كانت لديه الكثير من المشاكل المتعلقة بالنوم لذا هو أخذ ثلاث حبات لمساعدته على النوم

...ama yalnız kalmış görünmemek için uyuyor numarası yapar.
لكنهم لا يريدون أن تبدو عليهم الوحدة, لذا فإنّهم يتظاهرون بالنوم.

Annemin ben uykuya dalmadan hemen önceki sesini asla unutmayacağım.
لن أنسى يوما صوت أمي قبل أن أستغرق بالنوم.

Evlenmeden önce hiç yatmadık çünkü senin benimle yatmaya yönelik bir isteğin yoktu.
إنّنا لم ننم معاً قبل أنْ نتزوج لأنك لم تكن مهتم بالنوم معي.

Bir ara uyuya kaldın, uyur gibi yaparken ben senin uyumanı seyrettim.
و في لحضةٍ غِطتَ في النّوم ـ و كنتُ أشاهدكَ نائماً عندما كنتُ أتظاهر بالنوم ـ إرفعوا أيديكم

Sütümüz güzel ve sıcak, hem gece rahat uyumana yardım eder.
إنّه لذيذٌ دافئ، وسيساعدك بالنوم الليلة.

- Hala 10 yaşındaydı. - Belki uyudun.
ـ ما زالت بعمر العاشرة فقط ـ ربما شعرت بالنوم

Üzgünüm bayım, serserilerin bu gece spor salonunda uyumasına izin vermiyoruz. Ama ıvır zıvır şeyleri arka kapıya koyacağız.
آسف سيدي ، لن نسمح للمتشردين بالنوم في غرفة الرياضة الليلة لكن سنضع بعض الوجبات المنزلية في الباب الخلفي