Hayatım boyunca kağıt oynadım. Ve her tür numarayı bilirim. | Open Subtitles | لقد خدعت اللناس بالورق طوال حياتى أستطيع أن أفعل الحيل بالورق |
'Ed onları tutabildiği günden beri kağıt oynuyordu. | Open Subtitles | أد كان يلعب بالورق منذ أن أستطاع أن يمسكهم |
Boş kartlarla oynayan insanlarla dolu bir kumar evinde olduğunu... | Open Subtitles | حلم بأنّه في كـازينو للقمـار كـان مليء بالنـاس الشواذ يلعبون بالورق السـادة |
Görüyorum ki briç oynamasanız da kartlarla uğraşmayı seviyorsunuz, Monsieur. | Open Subtitles | أرى أنك تجيد اللعب بالورق سيدي, مع أنك لا تجيد لعب البريدج |
Kumarda sıfırı tüketmiş. Bir Kart oyunundan sonra, bu teçhizatı elden çıkarması gerekiyordu. | Open Subtitles | اضطر إلى أن يترك تلك العصابة بعد لعبة قمار بالورق |
Bu türden plastikleri, Kağıtla değiştirmeyi dikkate alabilirdin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظر في استبدال بعض من هذا البلاستيك بالورق |
Siz kâğıtla kumar oynayacaksınız, yüzlerce insan da hayatlarını bizim üstümüze oynayacaklar. | Open Subtitles | اقامر بالورق - ومئات الناس يقامرون بانفسهم معنا |
Kartlarda bunu görmedin, değil mi? | Open Subtitles | إنك لم تري هذا بالورق أليس كذلك؟ |
Roger, sana kalsa beni bacaklarım açık bir şekilde bir kağıt ağırlığına hapsedersin. | Open Subtitles | روجر إن كان لديك طريقتك الخاصة ساكون محصورة في زجاج ملفوف بالورق وساقيّ متعلّقة في الهواء |
Onunla bugün kağıt oynadım... Neredeyse sohbet ediyorduk. | Open Subtitles | لقد لعبنا بالورق اليوم ، وكنت قريبةً من بدء محادثة معها |
En azından kağıt üzerinde. | Open Subtitles | لا شيء ، على الأقل بالنسبة لما يتواجد بالورق |
Bir tane fotokopi makinesini içine kağıt tıkayarak bozmuştu. | Open Subtitles | كان لديه ناسخ مع شقّ ورقي يغصّ بالورق |
Ama biri yarı yarıya kağıt doluydu tekinde sadece kağıt vardı. | Open Subtitles | ...ولكن إحداهما كان نصفها ورقاً والأخرى مليئة بالورق فقط |
kartlarla, zarlarla ilgilenirsin. | Open Subtitles | يتوجب عليك اللعب بالورق ورمي الزهر, |
Sanne... Sen kartlarla oynamıyor muydun? | Open Subtitles | ألم تكوني تلعبي بالورق ؟ |
kartlarla kendimi eğlendiriyorum. | Open Subtitles | فقط اسلي نفسي بالورق |
Tek bildiğim Kart hileleriydi. | Open Subtitles | كل ما كنت أعرفه هو كيفية الغش أثناء اللعب بالورق |
- Sadece Kart oynayabilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا بحق السماء أن نلعب بالورق فقط ؟ |
Hayır, masa oyunu mu? Yoksa Kart oyunu mu? | Open Subtitles | أفلام أم ألعاب فيديو ، لا ، لعبة لوحية أم ألعاب المتاجرة بالورق ؟ |
Kağıtla yapılabilecek sonsuz şey var! | Open Subtitles | هنالك أشياء لا محدوده يمكنك أن تفعلها بالورق |
Fiske, bir deste kâğıtla yapılabilecekleri bilirsin, değil mi? | Open Subtitles | (فيسك) أنت تعرف تماماً ما الذى يمكنك فعلة بالورق ؟ |
Kartlarda sandığın kadar becerikli değilsin. | Open Subtitles | أنت لست ماهر بالورق كما تظن نفسك. |
Tırnak aralarında kağıda benzeyen küçük maddeler buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت أشلاء من مادة بالورق تحت أظافرها. |