| O aptal çocuk için harcadığım onca zaman ve emeği düşündükçe! | Open Subtitles | عندما أفكر بالوقت و الجهود التي بذلتها من أجل تلك الفتاة الحمقاء |
| Çok basit aslında. Bir zaman ve mekan düşün. | Open Subtitles | الأمر سهل فكر بالوقت و المكان |
| Çok basit aslında. Bir zaman ve mekan düşün. | Open Subtitles | الأمر سهل فكر بالوقت و المكان |
| Tamam. Sen yeri ve zamanı bildir, ben gelirim. | Open Subtitles | حسناً , اتصلي بي لاعلامي بالوقت و المكان و ساكون هناك |
| Yer ve zamanı düşünmeden ne yapıyorsunuz siz böyle? | Open Subtitles | فكروا بالوقت و المكان قبل أن تقوموا بأشياء جنسية |
| Burası ne yeri ne de zamanı Bryan. | Open Subtitles | هذا ليس بالوقت و لا المكان المناسب, (براين) |
| - Şu an yeri ve zamanı değil Bryan. | Open Subtitles | أية قذارة؟ هذا ليس بالوقت و لا المكان المناسب, (براين) |
| Gün ve zamanı da üzerine yazıyor. | Open Subtitles | يعلمها بالوقت و تاريخ التسجيل |
| Ne yeri ne de zamanı, Helen. | Open Subtitles | هذا ليس بالوقت و لا المكان (المُناسبللخوضفي هذا(هيلين! |