Ekstra ayrıcalıklar kazan, mesela tek başına evden çıkabilirsin. | Open Subtitles | فنحظى بامتيازات إضافية كأن نستطيع مغادرة المركز بمفردنا. |
Onlara belirli ayrıcalıklar sunarız. | Open Subtitles | نمدهم بامتيازات معينة. ارفضي طلب ادوارد |
Nick'i buraya göndermeye ilk karar verdiğimde diğer pek çok yerden çok daha iyi teklifler gelmesine rağmen siz bana belli başlı ayrıcalıklar tanıyacağınızın sözünü verdiniz. | Open Subtitles | عندما وافقتُ على إلحاق (نيك) بهذه المدرسة، رغم العروض من البدائل الأخرى، والتي تعتبر أفضل بكل صراحة، لقد وعدتمونا بامتيازات معينة. |