Bizi bir saat içinde Miami'ye götürecek bir uçak bekliyor. | Open Subtitles | هناك طائرة بانتظارنا ستقلنا إلى ميامي بعد ساعة |
Anlayamadığım şu, nasıl oluyor da biz Mud'un evinden çıkıyoruz, şehre geliyoruz, Sosyal Hizmetlere geliyoruz, ve o iki adam bizi bekliyor ve mallarını geri vermemizden bahsediyorlar? | Open Subtitles | لست أفهم كيف نترك ماد كيف نرحل ونترك ماد ونذهب الى وسط المدينة ونخرج من الظمان الأجتماعي ليكون بانتظارنا سافلان |
Bizi zor günler bekliyor diyorsam bana inanmalısınız. | Open Subtitles | صدقوني عندما أقول لكم أن هناك وقت عصيب بانتظارنا |
Bence, onlar bizi içlerine çekip süzmek için bekliyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهن بانتظارنا لشرب المزيد من السوائل |
Alay etme, kalk çabuk herkes hazır bizi bekliyorlar. | Open Subtitles | . أنا أعلم جوابك . إنهض بسرعة . الجميع بانتظارنا |
Böyle büyük bir atılım yapabilirsek Costa Rica’da yaptığımız bir çalışmada aşağıda keşfedilmeyi bekleyen başka bir şey olduğunu hayal edin. | TED | لو أننا نستطيع إحداث طفرة كبيرة فقط في دراسة أجريناها في كوستاريكا، وحينها، تخيّل ما الذي بانتظارنا اكتشافه بالأسفل. |
Tuzağa düşürüldük. Polisler bizi bekliyordu. Ne? | Open Subtitles | لقد أوقع بنا ، الشرطة كانت بانتظارنا هناك |
Pekala, oraya doğru koyalım, araba bekliyor olacak. | Open Subtitles | حسناً، سنتجه إلى هنا وستكون السيارة بانتظارنا |
Bizi zor günler bekliyor diyorsam bana inanmalısınız. | Open Subtitles | صدقوني عندما أقول لكم أن هناك وقت عصيب بانتظارنا |
Söz vermiştin. Burada bekliyor olacak demiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني لقد وعدتني بأنها ستكون بانتظارنا |
Eminim bizi nehirde bekliyor olacak. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه سيكون بانتظارنا عند النهر |
Araba aşağıda bekliyor hanımlar. | Open Subtitles | السيّارة بانتظارنا في الأسفل أيّتها السيّدات |
Cips yesek de yemesek de o beyaz ışığın bizi bekliyor olduğunu en iyi sen bilirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكني ظننتُ أنّكِ من بين كل الناس ستعرفين أن الموت بانتظارنا سواءً أكلنا رقائق البطاطا أو لا |
Teşekkürler ama gitmeliyiz, Peder bizi bekliyor. | Open Subtitles | شكراً لك، ولكن يجب أن نذهب القس سيكون بانتظارنا |
Manevra teçhizatlarımızı kullanarak dışarı çıksak bile yüzeye çıkar çıkmaz bizi orada bekliyor olacak. | Open Subtitles | حتّى لو نستخدم عُدّة مناورتنا ،للخروج بسُرعة هي ستكون هناك مُباشرة بانتظارنا |
Her şey ayarlandı. Great Northern'da bekliyorlar. | Open Subtitles | كل شيء جاهز، إنهم بانتظارنا عند فندق "غريت نورذرن". |
Ama şu anda iki tane yakışıklı Fransız bizi Le Baron*'daki sıranın önüne götürmek için bekliyorlar. | Open Subtitles | هناك رجلان فرنسيان رائعان بانتظارنا لاصطحابنا إلى "لا برون" |
Bizi aşağıda bir odada bekliyorlar. | Open Subtitles | هناك غرفة بانتظارنا في الطابق السفلي. |
Dışarıda oyunu izlemek için bekleyen insanlar var sen çok iyi birçok oyuna para yatırdın ve ben de birçok iyi oyun yazdım, biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعلم أن هناك أشخاصاً بالخارج بانتظارنا أنتجت مسرحية جيدة و كتبت مسرحيات جيدة في السابق كما تعلم |
Tuzağa düşürüldük. Polisler bizi bekliyordu. | Open Subtitles | لقد أوقع بنا ، الشرطة كانت بانتظارنا هناك |
Yepyeni bir hayat var önünde. Önümüzde. | Open Subtitles | حياة جديدة بانتظارك، بانتظارنا |
İşte onlar alarm üzerine gelenlerdi ama diğer orospu çocukları zaten oradaydılar ve bizi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أولئك الذين استجابوا إلى الإنذار كانوا هناك بانتظارنا |