"بانتظاري" - Traduction Arabe en Turc

    • bekliyor
        
    • bekliyordu
        
    • bekleyen
        
    • bekliyorlar
        
    • bekliyordun
        
    • bekliyorlardı
        
    • beklediğini
        
    • beklerdi
        
    • bekliyordur
        
    Ve genellikle bir şehre planlama için gittiğimde, böyle bir plan üzerine çalışacağım mülkte beni bekliyor oluyor. TED وعادةً حينما أصل لمدينة ما لتخطيطها، فإن خطة مثل هذه تكون جاهزة بانتظاري لتطبيقها.
    Ve eğer izin verirsen, o çok özel insan beni bekliyor. Open Subtitles إذا سمحتِ ذلك الشّخص المميّز جدّاً بانتظاري
    Taksi şoförü parayı bekliyor. Open Subtitles سائق التاكسي بانتظاري فأنا أدين له بـ300دولار
    Sanki beni bekliyordu hizmet etmeye hazır her arzumu bilen... Open Subtitles وكأنها كانت بانتظاري وجاهزة للخدمة تعرف كل ما أرغب به
    beni bekleyen hayatı sahiplenemeyecektim. TED استطعت ان استقبل الحياة التي كانت بانتظاري.
    Jeremy ve Dave alışveriş merkezine gitmek için beni bekliyorlar. Open Subtitles لا أستطيع. "جيريمي" و"ديف" بانتظاري ليأخذاني إلى مركز التسوّق
    Geri döndüğümde sen beni bekliyordun. Open Subtitles حين عدت للعمل بالصحيفة، كنت هناك بانتظاري
    Suikast işi tamamen tuzaktı. Resmen beni bekliyorlardı. Diz çök! Open Subtitles عملية الاغتيال باكملها كانت فخا لقد كانوا بانتظاري
    Üstelik önümde daha büyük bir macera beni bekliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن الكثير من المغامرات الكُبرى بانتظاري
    Ve şu koskoca dünyada istediğim tek şey, iki sevgilimin de beni orada bekliyor olması. Open Subtitles و ذلك كل ما أريده في الدنيا أن تقوم زوجتي و ابنتي بانتظاري هناك
    Ve şu koskoca dünyada istediğim tek şey, iki sevgilimin de beni orada bekliyor olması. Open Subtitles و ذلك كل ما أريده في الدنيا أن تقوم زوجتي و ابنتي بانتظاري هناك
    Oh evet, garanti ve diğer işler. Dinle, yazıyı şimdi hazırlayamam. Karım beni bekliyor. Open Subtitles أجل، صحيح، الضمان وخلافه، أصغِ، لا أستطيع كتابتها لك الآن فزوجتي بانتظاري
    Zor bir günün ardından eve geldiğimde her zaman beni bekliyor oluyorlar. Open Subtitles حين أعود للمنزل بعد يوم عملٍ شاق يكنّ دوماً هنا بانتظاري
    Düşmanlarım ülkeme dönmemi bekliyor olurdu. Open Subtitles أعدائي سوف يكونون بانتظاري حالما نعود للوطن
    Neyse, eve vardığımda, arkadaşı beni elinde yasaklama emriyle bekliyordu. Open Subtitles بكلّ الأحوال، لدى وصولي للبيت كان أصدقاؤه بانتظاري ليسلّموني أمراً بالابتعاد
    Kasabadan ayrılıyordum, o da oradaydı. Kapımın önünde oturmuş beni bekliyordu. Open Subtitles كنت مغادرًا البلدة فوجدتها جالسة على السلّم الأماميّ بانتظاري.
    Ertesi gün, Guillaume ders çıkışı beni bekliyordu. Open Subtitles في اليوم التالي، كان ‫"‬غيلوم‫"‬ بانتظاري بعد انتهاء محاضراتي.
    Dışarıda beni bekleyen beş milyonum var. Open Subtitles وقتها كانت ستوجد 5 ملايين بانتظاري خارج السجن
    Dışarıda beni bekleyen beş milyonum var. Open Subtitles وقتها كانت ستوجد 5 ملايين بانتظاري خارج السجن
    Evet. Pekala, beni bekliyorlar bebeğim. Open Subtitles إنهما بانتظاري يا حبيبتي
    Yoksa beni mi bekliyordun? Open Subtitles أم هل كنتِ بانتظاري ؟
    Ama oraya vardığımda beni bekliyorlardı. Open Subtitles وعندما وصلتُ إلى هناك كانوا بانتظاري
    Ama senin burada beni beklediğini bilmek benim dayanmamı sağlayan tek şeydi. Open Subtitles لكن معرفه انك ستكوني هنا بانتظاري كانت الشيئ الوحيد الذي يصبرني
    Kötü bir şey de köşede beni beklerdi. Open Subtitles كان بانتظاري أمر سيئ
    Dönmek zorundayım. Annen beni bekliyordur. Kıl kapar şimdi! Open Subtitles سأعود، أمك بانتظاري ستشك بأمر ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus