"بانها" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğuna
        
    • olduğu
        
    • dair
        
    • göre
        
    • ettiğini
        
    • olacağını
        
    • düşünüyor
        
    Ne de babanı öldürmek için kullandığın maddeyle zehirlenmiş olmasının tesadüf olduğuna inanıyorum. Open Subtitles ولا اعتقد بانها مصادفة بانه قد سُمم بنفس العنصر الذي استُخدم لقتل والدك
    Fakat, saha uygulayıcısı olarak doğru stratejileri uyguladığımız takdirde, bunların çözümü olan problemler olduğuna inanıyorum. TED ولكن كممارس بالميدان، اعتقد بانها مشكلات ذات قابلية عالية للحل فقط ان اتبعنا الاستراتيجيات الصحيحة.
    kocasını öldürmekle meşgul olduğu için kocasını öldüremeyecek olması mı? Open Subtitles بانها لم تستطع قتل زوجها لانها كانت مشغولة بالتخطيط لقتله؟
    Sanırım bu benim konuşmamı oldukça iyi özetliyor. güvenin olduğu yerde müzik var. TED و اعتقد بانها تلخص كلامي بشكل واضح بأنه حيثما وجدت الثقة توجد الموسيقى وكامتداد لها في الحياة
    Marie Warner'ın vurduğuna dair güçlü kanıtlarımız var. Open Subtitles ولدينا دليل قوى على ان ماري اخت كايت ورنر بانها القاتلة
    Ancak nedense bu Kitty'ye göre hiç beklenmedik bir olay değildi. Open Subtitles بالنسبة لكيتي، على اي حال، لا تبدو بانها تفاجئت تماما.
    Bazıları onun vampir olduğunu söylüyor ve dolaşmaya devam ettiğini. Open Subtitles البَعْض يقول بانها مصّاصة دماء وتجُوبُ انحاء الريفَ.
    Öyle yaptım çünkü cenaze evindeki adam daha ucuz olacağını söyledi. Open Subtitles قعلت ذلك لأن الرجل في مكتب الجنازة قال بانها زهيدة الثمن
    Kardeşimi kendisine aşık olduğuna inandırarak beraber kaçmaya ikna etti. Open Subtitles وقد تم اقناعها كي تعتقد بانها واقعة في الحب، و الموافقة على الفرار.
    Polis işi. Annemin seni, en iyi arkadaşı olduğuna inandırma çabaları. Open Subtitles البوليس , وأمى التى تحاول اقناعك بانها اعز اصدقائك
    Onun bilinçli olarak bir silah olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles لاكنني لا استطيع التصديق بانها سلاح جاهز
    ve her birimizin öncelikli ihtiyacı ilahi ,materyalistik zırvalar bu şeylerin doğru olduğuna koşullandırıldık gerçek birlikteliğimizden gelen sinyal ile keşfedip , geliştirdiğimizde ve düzenlediğimizde Open Subtitles و يجب على كل واحد منا القضاء على الضوضاء المادية التقسيمية التي تمّ إيهامنا بانها حقيقية;
    Bunu henüz bilmiyorum. Fakat onun her şeyin anahtarı olduğuna inanıyorum. Open Subtitles لا أعلم حتى الآن , لكني مقتنع .بانها هي المفتاح لكل ذلك
    Kıtlıkların sebebinin uzun süre gıda sağlamadaki eksiklikler olduğu düşünüldü. TED كانت المجاعات و لمدة طويلة مفهومة بانها تحدث من الاخفاقات في الإمدادات الغذائية.
    Bunun dağda daha az zarar bırakacak bir çeşit keşif görevi olduğu konusunda garanti aldım. Open Subtitles عندي تأمينات بانها ستكون عملية إستطلاعية صغيرة مع أقل ضرر إلى سفح الجبل
    Lisa, sosyopat olduğu için kendini üstün görüyor. Open Subtitles تعتقد ليسا بانها مثيرة لأنها مختلفة عن مجتمعها
    Bu hareketin ortak başarının hayli kabul gören, iyi bilinen bir hareketi olduğu söylendi. Open Subtitles قيل لي بانها إيماءة معروفة بشكل كبير عن النجاح المشترك
    Danu bunun boynuzlu askerlerin geleceğine dair bir işaret olduğunu düşünüyor. Open Subtitles دانو يعتقد بانها اشاره مجيء الجنود ذوي القرون
    Sevmenin de ötesinde New York'a karşı ezelden beri var olan o hafiften çatışan bağımıza dair hislerimi yavaş yavaş değiştiriyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles تجاوزت حد الحقيقة , احببتها اشعر بانها تتغير بهدوء , شعوري حول مدينة نيويورك مع ماكانت لدي دائما
    Dr. Douglas'ın söylediğine göre, olaydan önce o seninleymiş. Open Subtitles الدكتور دوغلاس قال بانها كانت معكى قبل الحادث
    Annesinin bu toprakları, çok uzun zaman önce terk ettiğini ummuştum. Open Subtitles امه الذي تمنيت بانها تركت الآرض منذ زمناً طويل
    Bunun korkularımla yüzleşmem konusunda yardımcı olacağını ve öfke sorunlarımı çözeceğini düşünüyor. Open Subtitles انها تعتقد بانها سوف تساعدني بأراحة مشاعري ومخاوفي الداخلية وحل مشاكلي الشخصية
    Sarah Bernhardt Salome oyununu nasıl oynayacağını.. benden iyi bildiğini düşünüyor. Open Subtitles سارة بينهاردت تعتقد بانها تعلم افضل مني كيفية اداء شخصية سالومي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus