Yeni bir başlangıç yapabileceğimi sanmıştım ama, görünen o ki üniversite sadece pahalı kitaplardan ibaret bir yüksek okulmuş. | Open Subtitles | اعتقدت أنه باستطاعتي أن أبدأ من جديد , لكن تبين لي أن الجامعة مثل الثانوية زائد كتب باهضة الثمن |
Sen pahalı takımının içinde sendikalar için iş çeviren mağrur bir dingosun. | Open Subtitles | أنت مجرد إيطالي مغرور في بدلة باهضة الثمن. تُحرك الحيل لأجل النقابات. |
Steve beni Philadelphia'nın en seçkin ve en pahalı restoranlarından birine davet etti. | TED | دعاني 'ستيڤ' رجل المعلوميات لواحد من تلك المطاعم الفاخرة باهضة الثمن. |
Hawaii'ye gitmek çok pahalı. Çalışıp, para biriktirmek zorundayım. | Open Subtitles | هاواي باهضة لقد جعلتني ادخر بعض المال لها |
- Evet, hem kan hem de altın olarak çok masraflı. | Open Subtitles | أجل,باهضة للغاية بالذهب والدم. |
Evet nasıl pahalı elbiseler giyen afili kadınlar seksi olursa öyle işte, bilirsin. | Open Subtitles | نعم .. في الطريقة التي مثل امرأة أنيقة مع ملابس باهضة الثمن التي لا تخلعها .. |
Bu Taywan herifçileri pahalı olmaya başladı | Open Subtitles | يبدو بأنّ هؤلاء التايلانديين الصغار تكاليفهم باهضة |
Burada taksiler çok pahalı, paylaşmak ister misin? | Open Subtitles | أتعلمين , سيارات الأجرة هنا باهضة الثمن أتريدين المشاركة؟ |
Kahrolası taksiler çok pahalı. Birlikte binelim mi? | Open Subtitles | سيارات الأجرة هنا باهضة الثمن ، تريدين أن نتشارك ؟ |
Bayılırım. Ama hiç operasına gitme fırsatım olmamıştı. Biletleri çok pahalı oluyor. | Open Subtitles | انا احبها , انا فقط لم اذهب لان البطاقات باهضة جداً |
Koloidal gümüş komşunun sağlıklı besin dükkanında var ama pahalı. | Open Subtitles | غروى الفضة، باهضة ومُتوفرة في أقرب متجر مُحاذٍ لك |
pahalı av partileri de yapıldığı doğru mu? | Open Subtitles | هل تضمنت الزيارة على رحلة صيد باهضة الكلفة؟ |
Hey, buradaki her hamile hemşire için pahalı hediyeler alıp aptalca oyunlar oynadım. | Open Subtitles | غبيّة ألعاباً ولعبت باهضة, هدايا إشتريت المكان هذا في ممرضة لكل |
pahalı vaatlerde bulunuyoruz. Yardım başka şey, petrol başka. | Open Subtitles | وعود باهضة الكلفة المساعدة شيء والبترول شيء اخر |
1) Biri ofisimden çok pahalı bir şişe şarap çalmış. | Open Subtitles | أحدهم سـرق مني زجاجة نبيذ باهضة الثمن من مكتبي |
Ama kalbimden gelen ve çok da pahalı olmayan Hediyeler vermeye karşı değilim. | Open Subtitles | لكن سأقدم هدايا لن تكون باهضة وآتية من القلب. |
Ne kadar pahalı oldukları ya da nesillerinin tükenmekte olduğu umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني كم تكون باهضة الثمن أو عرضة للانقراض. |
Baştaki pahalı takibimiz var pahalı aletler var.Bu Lanet ofis var! | Open Subtitles | تلك المعدات باهضة الثمن هذاالمكتباللعين.. |
- Evet, hem kan hem de altın olarak çok masraflı. | Open Subtitles | أجل,باهضة للغاية بالذهب والدم. |
Savaşlar masraflı. | Open Subtitles | الحروب باهضة. |
Yani Orta Yol'dan iyi birini bulamıyoruz öyleyse İşçi Partisi'ne pahalıya satalım bari. | Open Subtitles | في هذه الحالة لايوجد عندي خيار من المحافظين... ...وسنجعل التكلفة باهضة لحزب العمال |