"بايسبول" - Traduction Arabe en Turc

• beyzbol
• beysbol

Morgan, adamimiz beyzbol sapkali beyaz bir erkek ve arka kapiya gidiyor.
مورغان انه ذكر أبيض يرتدي قبعة بايسبول انه يتجه الى الباب الخلفي

Bebeğe beyzbol eldiveni mi almalıyım, yoksa kısa etek mi?
هل أحضر للطفل قفاز بايسبول أو تنورة باليه ؟

Bir adamı beyzbol sopasıyla döversen çok şey itiraf eder.
لقد اعترف بذلك لقد ضربت الرجل بمضرب بايسبول سوف يعترف بكثير من الأمور

beysbol. Bu daha iyi. beysbol topu büyüklüğünde.
كرة بايسبول لقد أصبحت أفضل بهذه الأمور بحجم كرة بايسبول

Hangi Belediye Başkanı Nasville'nin ortasına majör lig beysbol sahası istemez ki?
كيف أي عمدة لا يريد ملعب بايسبول أكبر في منتصف "ناشفيل" ؟

Bir adam birkaç beysbol oyununu kazanmak için mantık ve istatistiği kullanıyor.
رجل يستخدم الإحصاءات والمنطق ليكسب عدة مباريات بايسبول

Tahminimce, beyzbol kartları, çizgi roman, ve umarım porno değildir.
أعتقدُ بأنها كروت بايسبول أو كتب هزليّة و آمل أنها ليس إباحيّة

Adamın görünüşünü tarif edersek kırmızı beyzbol şapkası takıyordu.
إضافة إلى وصفاً لجسم رجل يرتدي قبعة بايسبول حمراء

Tamam o zaman şöyle yapacaksın bir tane beyzbol sopası alıyorsun, ahşap olanlardan metal değil bir de büyük bir çöp poşeti, siyah olacak içini gösterenlerden değil...
حسناً, ها هو ما عليك فعله تحضر مضرب بايسبول النوع الخشبي ليس النوع الحديدي اللعين

Dışarı çıkıp, beyzbol sopasıyla arabasının ön camını patlatmak istiyorum.
أريد ان أخرج هناك بمضرب بايسبول وأحطم الزجاج الأمامي

beyzbol kartlarınızdan kimsenin haberi var mıydı?
هل كان هناك من يعلم انك تملك بطاقات بايسبول ؟

Şimdi biri boynuna beyzbol sopasıyla vurmuş gibi görünüyor.
والآن يبدو وكأنّ شخصاً ما هوى بمضرب بايسبول على رقبته.

Listemdeki tüm müşterileri bir atıcıyı temsil etmek için beklemeye aldım ve daha önce hiç beyzbol maçında bile bulunmadım.
لأمثل رامية كُرة بايسبول وحتى أن البايسبول لا تروقني

Sen bir beyzbol oyuncususun. Bunu kendin için yaparsın, takımın için yaparsın veya hiç yapmazsın.
أنتِ لاعبة كرة بايسبول إنك تفعلين هذا لأجلك

O kadar büyük beysbol eldiveni yaptıklarını sanmıyorum.
لا أعتقد أنهم صنعوا قفازات بايسبول بهذا الكبر

Dediğine göre kocası ne zaman... televizyonda spor programı izlemeye başlasa... içinden beysbol sopasını kapıp, kafasına vurmak geliyormuş.
قالت ان زوجها.. يكون شاهد مبارياته على التلفزيون وحسب... ولديها رغبة ان تضربه على رأسه بمضرب بايسبول

beysbol sopası değildi Darryl Cotton da katil değil.
...إنه ليس مضرب بايسبول و داريل كوتون ليس القـاتـل

Buna göre, silah bir beysbol sopası olabilirmiş.
تشير إلى أن السلاح قد يكون مضرب بايسبول

Elinde beysbol sopası olan bir çocuk ve hayaları olan bir baba.
لديك طفل معه مضرب بايسبول واب معه الكرة

Sen bildiğim en zeki eski beysbol oyuncususun.
انت اذكي لاعب بايسبول سابق اعرفه

beysbol sapasıyla Sterling'e dalacaklar. Cassandra'ya da.
سيضربان (سترلينغ) بمضرب بايسبول و(كاسندرا) أيضاً