Diyelim ki, Ed Bailey'nin çizmesinde... ufak bir tabanca sakladığını sana söyledim. | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أن إد بايلى معه مسدس صغير مخبأ فى حذائه |
Sizinki gibi bir konuyu asla kabul etmezdik, Bay Bailey. | Open Subtitles | انت واحد لا نود ان نلمسه بسوء , سيد بايلى |
Eğer eski bir bisiklete ihtiyacım olursa, Bailey'nin babası bana satabilir. | Open Subtitles | لقد فهمت أنى اذا اردت دراجة قديمة سيبيعها لى والد بايلى |
Eğer eski bir bisiklete ihtiyacım olursa, Bailey'nin babası bana satabilir. | Open Subtitles | لقد فهمت أنى اذا اردت دراجة قديمة سيبيعها لى والد بايلى |
Seni Bailey haklamazsa şerif haklar. Aklın varsa buradan gidersin. | Open Subtitles | إن لم يقتلك بايلى فسيفعل ذلك مدير الشرطة من الذكاء أن تهرب مادام يمكنك ذلك |
Bailey ona silah çekti. Durun biraz Bayan Fisher. | Open Subtitles | شهر بايلى سلاحه فى وجهه لحظة يا آنسة فيشر أهدئى |
Bakan Bailey, patlamayla ilgili henüz hiçbir açıklama yapmadı. | Open Subtitles | اما بالنسبة للأمين بايلى الذى لم يكن متاح للأدلاء بأى تصريح فى هذا الوقت. |
Bay Gold, bildiğiniz gibi Bölge Başsavcısı James Lister Bailey Skandalında böyle vahşice öldürülen ikinci tanık oluyor. | Open Subtitles | سيد جولد انت على دراية بمحامى المقاطعة ليستر. الشاهد الثانى فى فضيحة بايلى والذى لقى نهاية مفاجئة و عنيفة |
Yıllardır Pamela Bailey gibi büyük bir yıldızın Whippoorwill'da kalmasını bekliyordum. | Open Subtitles | أتعلم لقد كنت أنتظر نجماً بحجم باميلا بايلى أن تقيم فى فندق الوبيرويل منذ سنوات |
- Pamela Bailey Rammer Jammer'a mı geliyor? | Open Subtitles | و هى ستصل الليله باميلا بايلى ستؤدى فى الرامر جامر ؟ |
Kate, Bay Bailey ta Fort Worth'tan buraya... | Open Subtitles | كيت لقد جاء السيد بايلى من فورت ورث |
Ed Bailey. Doktor Holliday onun kardeşini öldürdü. | Open Subtitles | إد بايلى ، قتل الطبيب هوليداى أخاه |
Bölge Başsavcısı James Lister, Ticaret Bakanı Christopher Bailey'in Long Islan'daki evinden ayrılırken, Bakanın arabasına yerleştirilmiş olan bombanın patlaması sonucunda yaşamını yitirdi. | Open Subtitles | ...جيمس ليستر توفى حادث انفجار سيارة. .... ينتمى الى وزارة التجارة , كريستوفر بايلى. |
Bu kurul, "Bailey Skandalı" olarak adlandırılan olayı araştırıyordu. | Open Subtitles | اللجنة كانت تحقق فى فضيحة بايلى. |
Geriye kalan tek tanık, haklı ya da haksız olarak adı bu işe karışmış olan Bakan, Christopher Bailey. | Open Subtitles | ...الشاهد الوحيد الباقى هو الرجل الذى. الذى سواء بطريقة صحيحة ام خطأ قد اعطى بأسمه للقضية كله اسم فضيحة بايلى |
Evet, Long Island'da, Bakan Bailey'in verdiği bir parti. | Open Subtitles | اجل , فى لونج ايلاند الامين العام بايلى |
Adam öldürdüğüm doğrudur, Bay Bailey. | Open Subtitles | هذه حقيقة , لقد قتلت اناسا يا سيد بايلى |
Arkadaşım Bailey'nin babası eBay'de bir şeyler satıyor. | Open Subtitles | - نعم اعلم - والد صديقى بايلى يبيع أشياء على الإيباى |
Arkadaşım Bailey'nin babası eBay'de bir şeyler satıyor. | Open Subtitles | والد صديقى بايلى يبيع أشياء على الإيباى |
Bailey'nin eski bisikleti gibi lazım olmayan eşyaları alıp satıyorlar. | Open Subtitles | إنه ياخذ اشياءهم القديمة والتى لا يريدونها مثل دراجة بايلى القديمة ويبيعها - هذا جيد - |