Seninle bir şey söylemeyen o konuşan papağan ile yaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعيش مع ببغاء متكلم الذي حتى لم يتكلم معك؟ |
Ama Tota bir papağan... tota değil canım... totta... totta... | Open Subtitles | لكن توتا يكون ببغاء ليس توتا يا عزيزي.. تووتا .. |
Şehirdeki münazara grubunu yöneten bir papağan hakkında bir film vardı? | Open Subtitles | لكنهم عرضوا فيلما عن ببغاء قام بتدريب فريق مناظرة داخل المدينة |
Sadece, bir maymunun bir papağanı gıdıkladığı en iyi resmi bulamadım. | Open Subtitles | على التفوق على تلك الصورة التي أرسلت عن القرد يدغدغ ببغاء. |
İçinde Muhabbet kuşu bulunmuş. | Open Subtitles | وقام بتهشيم حوض الأسماك وكان هناك ببغاء في أحشائها |
papağan falan kovalamayacağım. Mareşal bile olsa umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لن اطارد أي ببغاء انا لن اهتم حتي ولو كان الفيلد مارشال |
bak, Stuart, kendine bir iyilik yap. Ufak bir papağan al ve unut onu. | Open Subtitles | أنظر ستيوارت أعمل معروفا في نفسك أشتري ببغاء وأنساها |
Gözleri ayrık bir papağan vardı omzumda. | Open Subtitles | و كان عليَّ ارتداء عصابة على عيني و أضع ببغاء محشو على كتفي |
Bir papağan bile bir karıştırsa harfi harfine tekrarlayabilirdi. | Open Subtitles | أي ببغاء يمكنه أن يلتقط هذا و يردده حرفياً |
Erkek arkadaş bulmak ya da terapist bulmak yerine evcil hayvan olarak bir papağan almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرتُ في أن أشتري ببغاء لأربيه كحيوان أليف عوضاً عن الصديق الحميم أو الطبيب النفسي |
papağan veya muhabbet kuşundan bir farkı yok. | Open Subtitles | لا يوجد فرق أن تملك ببغاء أو ببغاء صغير. |
Tek gözü bantlı, bacağı sakat, omzunda bir papağan. | Open Subtitles | رقعة عين صغيرة و ساق خشبية؟ ببغاء على كتفه؟ |
Generali son gördüğümde omzunda bir papağan vardı. | Open Subtitles | ، آخر مرة رأيت بها اللواء كان لديه ببغاء على كتفه |
Hiç düşündünüz mü, bir papağan, leopar yavurusu ve annesi bir ayı ve maymun birlikte hayatlarını riske atıp buraya geldi. | Open Subtitles | ألم يتسائل أحدٌ منكم لم ببغاء فهدٌ صغير و أمه و دب و قرد يخاطرون بحياتهم للمجيء إلى هنا ؟ |
En son böyle bir yerde kaldığımda yan yataktaki adam kendini bir papağan sanıyordu ve bütün gece benden kraker isteyip durdu. | Open Subtitles | أخر مرة كنت في هذا المكان، المريض الذي بجانبي أعتقد أنني ببغاء وطلب مني مقرمشات طوال الليلة اللعينة. |
Sanki bir papağanı boğuyor. Dayanamıyorum buna. | Open Subtitles | يبدو أنه في الأعلى يقوم بخنق ببغاء أو شئ كذلك، لا أطيق ذلك |
Bu tıpkı Bheel Raja'nın papağanı gibi ...benim canım onun içinde. | Open Subtitles | .. كما لو تكن ببغاء ملك بيل . حياتي بداخلها ... |
Galiba, çocuklar ve Muhabbet kuşu olan akli dengesi bozuk bir adam tarafından çalınmış. | Open Subtitles | يبدو بأنها سرقت من قبل رجل مختل عقلياً وبرفقته بعض الأطفال وطائر ببغاء |
Belki de omzunda papağanla çalışmaya başlamalısın. | Open Subtitles | ربما ينبغي عليك ان تبدأ بالعمل و ببغاء على كتفك |
Gövdesi yaklaşık 4 fit 350 papağanın taşıdığı ağırlığı taşıyabilir. | Open Subtitles | جسده ، يرتفع أكثر من أربعة أقدام يمكن أن يزن بما يقدر بـ 350 ببغاء |
Çocukken bir muhabbetkuşum vardı. Tek hoşuma giden evcil hayvandı. | Open Subtitles | كان عندي ببغاء في صباي، كان الحيوان الوحيد الذي إستمتعت به |
Eğer bir papağana karşı olsaydım olurdu. | Open Subtitles | ولكن يمكنني الفوز لو كنتُ أتجادل مع ببغاء |
Ve bir de... papağanım var, "I Gotta Be Me"yi söylüyor. | Open Subtitles | أعمل حاليا مع ببغاء يغني " يجب أن أكون أنا " |
Yapmayın. Sadece bir papağandı. | Open Subtitles | اوه بالله عليكم لقد كانت ببغاء فقط |
Onunla bir markete daldın. Dedektif Manuel'in papağanını öldürdün. | Open Subtitles | سقت سيارتك الى (ستروبوديقا) وقتلت ببغاء المحقق "مانيول" |
Amazon papağanının kuyruk tüyü, ormandaki neredeyse en güzel kuştur ancak senin yarın kadar bile güzel değil. | Open Subtitles | ريشة ذيل ببغاء الأمازون، أجمل الطيور في الغابة ولكن ليس ك نصف جمالك. |
Sonra yerime şirin bir muhabbetkuşu buldular | Open Subtitles | * ثم أحضروا ببغاء آخر ليحل محلي * |