"14 tavuk, 30 gün boyunca günde 1 yumurta yaparsa, kaç düzine yumurta eder ve satacak kaç yumurta vardır?" | Open Subtitles | إن ال 14 دجاجة تبيض بيضة فى الشهر كم بيضة تبيضها الدستة و كم ستربح إذا قمت ببيعهم ؟ |
Clyde'ın ekip üyelerinden Henry Methvin onları satacak. | Open Subtitles | 00صباحاً؟ (وهذا حينما يقوم أحد أفراد عصابة (كلايد هنري ميثفين) ببيعهم). |
Bense onları itlaf etmek yerine sattım. | Open Subtitles | وعوضاً أن أحضرهم إلى مصنع إتلاف اللحوم قمت ببيعهم. |
Biletleri internetten satıyorum. | Open Subtitles | "أقوم ببيعهم على موقع "إي باي |
Dumanı tüten bir olay yeri burası. Bu makineleri kimin sattığını bulmaya çalışacağız. | Open Subtitles | هذا مسرح جريمة ساخن، نحنُ سنحاول تتبع هذه الآلات لنعرف من قام ببيعهم |
Kesin sattı! | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق ذلك لابد و أنه قام ببيعهم |
- Onları satacak. | Open Subtitles | سيقوم ببيعهم! |
Üyelik kartımla sinema bileti alıp karaborsada sattım. | Open Subtitles | أشتريت تذاكر فيلم ببطاقة عضويتي وقمُت ببيعهم. |
Yıkayacak kabım kalmadı, çocuklarımı beslemek için hepsini sattım! | Open Subtitles | لقد قمت ببيعهم لأطعم أطفالي |
- sattım. | Open Subtitles | أنا قومت ببيعهم |
Eğer yerinde olsaydım, onları sattığını, Val'ın öğrenmesine, izin vermezdim... çünkü payını alabilir. | Open Subtitles | ...لكن، إذا كُنت مكانك لم أكن سأقوم ببيعهم لأنه ربما يكون هناك فائدة |
Kanserli çocuklardan ağrı kesici çalıp, keşlere sattığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتقدوا أنكِ سرقتي مسكنات آلام من أطفال مرضى بالسرطان، وقمتِ ببيعهم للمدمنين |
Sonradan babamın hepsini sattığını öğrendim. | Open Subtitles | أكتشفت أنهُ قام ببيعهم كلهم |
Üç hafta sonra banka onları üç katı fiyatına sattı. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أسابيع أخرى "المصرف"... . قام ببيعهم بأكثر من ثلاثة أضعاف |