Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında döndüğünü anladı. | TED | وقام حينها بتتبع هذه الأقمار لاستكشاف مسار كوكب المشتري واستنتج أن كوكب المشتري لا يدور حول الأرض وإنما حول الشمس. |
Camille, neredeyse vardın. Sarı kabloyu takip etmeye devam et. | Open Subtitles | كاميل أنتي على وشك الوصول فقط أستمري بتتبع الكابل الاصفر |
Açıklamaları takip ederim, tempo işaretlerini, dinamiğini | TED | سأقوم بتتبع هذه التعليمات، علامات الإيقاع، الديناميكيات. |
O şeyin kimin içinde olduğunun izini kaybetmemeliyiz. | Open Subtitles | علينا الاستمرار بتتبع آثر هذا الشيء، بداخل مَن. |
Ustamla ben asırlardır onun izini sürüyoruz. | Open Subtitles | إنه قريب أنا و معلمي نقوم بتتبع هذا .. منذ عقود من السنين |
Bir pankreas veya böbrek olsanız ve belirli bir molekülü takip etmek için uzman bir kimyasal sensöre ihtiyacınız olsa, boşuna arayışa girmezsiniz. | TED | إن كنت بنكرياسًا أو كلية واحتجت إلى مستشعر كيميائي متخصص يسمح لك بتتبع جزيء معين، فلماذا تعيد اختراع العجلة؟ |
Gizli Servis, bu çeteyi uzun zamandır takip ediyor. | Open Subtitles | لقد قامت الخدمات السرية بتتبع هذا الفريق |
Benzer duygulara sahip bir diğeri, daveti farkedip izleri takip edecektir. | Open Subtitles | . والأخرى, سوف تجد الدعوة وسوف تبدأ بتتبع الأثر |
Bu koordinatları takip edersek, tam ters istikamette gideriz. | Open Subtitles | بتتبع هذه الإحداثيات، فنحن نتجه إلى الإتجاه المعاكس تماماً |
Randy'ye, o dar ve çizgili pantalonlu adamı takip ederek ne yaptığını sormayı unuttum. | Open Subtitles | لقد نسيت أن أسأل راندي ما الذي كان يفعله بتتبع ذلك الرجل ذو السروال الضيق |
Bu işi sonuna dek takip edeceğini bilmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعلم أنك ستقوم بتتبع هذا حتي النهاية |
Blackriver şirketine kayıtlı cep telefonundan yapılan aramaları takip ederek FBI ajanları dün gece Dubai'nin hemen dışında Charles'ın sabit disklerine ulaşmışlar. | Open Subtitles | بتتبع المكالمات التى صدرت عن هاتف رجال النهر الأسود تمكن رجال المباحث الفيدرالية الليلة الماضية من إستعادة الأقراص الصلبة المفقودة الخاصة بتشارلز |
Dışarı naklettiği şeyi takip etmeye ne dersin? | Open Subtitles | ماذا أن قمنا بتتبع الأغراض التي يشحنها ؟ |
Bıraktığımız müşterilerin ne yaptığını takip etmiyorum. | Open Subtitles | لا أستمر بتتبع الحسابات حينما نتخلى عنها |
On tane kızı odanın köşesinde bulanana kadar seslerini takip ettim. | Open Subtitles | قمت بتتبع الصوت حتى وجدت عشر فتيات في زاوية غرفة واحدة |
Arkadaşlarını takip edeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بتتبع أصدقائك بخلسة خلال ذلك الإجتماع |
Şu e-maili takip ediyordum ama çok kuvvetli bir güç beni hackledi. | Open Subtitles | كنت أقوم بتتبع تلك الرسالة الإلكترونية لكن جهة ما قامت بمهاجمتي بقوة غاشمة |
Bu kaçakları takip ettiğimiz tek yönlü numara. | Open Subtitles | وهذا هو الطريق رقم واحد نقوم بتتبع المتسابقين. |
Evet, bıçağın onun olup olmadığına emin olmak için ne zaman ve nereden aldığının izini sürdüm. | Open Subtitles | أنا بالفعل قمت بتتبع السكينه لأرى أين ومتى إبتاعها حتى أتأكد بأنها له |
Dedektif, telefonun izini bulduk. | Open Subtitles | أيها المُحقق ، لقد قُمنا بتتبع المُحادثة |
IP adresinin izini sür. | Open Subtitles | ولكن لم يلتقط مضمون الرسائل - قم بتتبع عنوان الجهاز - وإكتشف من الذي أرسل تلكَ الرسائل |