"بتدفق" - Traduction Arabe en Turc

    • akışını
        
    • akışı
        
    • akımını
        
    • akışının
        
    • ishalden
        
    • dolaşımını
        
    Odaklandığımda kablodaki elektronların akışını, dar bir yolda araba kullanıyormuşum gibi kontrol edebiliyordum. Open Subtitles بالتركيز استطيع التحكم بتدفق الإلكترونات خلال السلك مشابه لقيادة سيارة في طريق ضيق
    Chakra noktalarındaki Chakra akışını kontrol edip ve sonra Kuyruklu Cnavarın chakrası ortaya çıkacak. Open Subtitles إنها تتحكم بتدفق التشاكرا عبر نقاط التشاكرا وتسحب تشاكرا البيجو منكما
    Bütün haberleşmeyi ve bilgi akışını incelemeni istiyorum. Open Subtitles أريد منكِ التدقيق بتدفق كل الاتصالات والمعلومات
    Bu yöntemin en büyük avantajı, sürekli görüntü akışı oluşturması, TED الأفضلية العظمى التي يملكها هذا الأُسلوب هي الاستمرارية بتدفق الصور.
    CIA bilgi akışı bildirisi yayınlamış. Her ne oluyorsa bu ajanslararası. Open Subtitles اصدرت لانغلى الامر بتدفق الموارد بين كل الوكالات
    Sonunda, bu çok zayıf hava akımını hissettiler ve taşları temizlediklerinde, kayalık yüzeydeki daracık hava bacasını ortaya çıkardılar. Open Subtitles في النهاية، أحسوا بتدفق هواء خفي و بدأوا بإبعاد الصخور و كشفوا عن شرخ ضيق خلال المنحدر
    diğer silia bu akışkan sıvının akışının hisseder ve embriyonun solundaki özel genleri harekete geçirir. TED على الحافة اليسرى للعقدة، الأهداب الأخرى تشعر بتدفق السوائل وتنشط جينات محددة في الجهة اليسرى للجنين.
    Hepsi kanlı ishalden öldü. Open Subtitles جميع الرجال ماتوا بتدفق الدم
    - Hayır, Viagra sadece kan dolaşımını etkiler. Open Subtitles - كلاّ، إنّ "الفياغرا" تتحكّم بتدفق الدم -
    - Silah akışını kontrol eden savaşı da eder Open Subtitles التحكم بتدفق الاسلحة هو التحكم فى الصراعات
    Şuradaki şah damarını doğru bir şekilde delik açarsan kan akışını kontrol edebilirsin. Open Subtitles شريانكِ الباتي ، هنا تماماً. لو ثقبته الآن، يمكنك التحكم بتدفق الدمّ.
    Suyun akışını nehrin yukarısındaki baraj ile kontrol edebilecek durumdayız. Open Subtitles لدينا القدرة على التحكم بتدفق المياه من خلال السد
    O kadar küçük bir cihazla güç akışını nasıl kontrol edebiliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك التحكم بتدفق الطاقه من جهاز فائق الصغر ؟
    Köylüler, başka bir dalgayla birlikte havzayı doldurmadan önce her katın donmasını bekleyerek bu rezervlere olan su akışını dikkatle kontrol ediyorlar. TED القرويون يتحكمون بتدفق المياه إلى هذه اﻷحواض بدقة، حيث أنهم ينتظرون تجمد كل طبقة جديدة قبل ملئ الحوض بالطبقة التي تليها.
    Olağanüstü durumlarda, büyük çaptaki hücre bozulmaları kan akışında pıhtıya sebep olur ve kanın hayati organlara akışını aksatır, böbreklere fazla yük getirir ve organ yetmezliğine yol açar. TED وفي الحالات الشديدة، فإن تحطيمَ الكثير من الخلايا يُحدث جلطاتٍ في مجرى الدم فيُخِلّ بتدفق الدم للأعضاء الحيويّة، ويُرهق الكليتين، ويُؤدي إلى فشل الأعضاء.
    Penil pletizmograf, penisindeki kan akışı değişikliklerini ölçer. Open Subtitles يقيس مخطط التحجّم القضيبيّ التغيّرات بتدفق الدّم في قضيبكَ
    Beni yetkilendir, sana söz veriyorum ki güvenebileceğin bir organ akışı sağlarım. Open Subtitles اجعلني المسئولة وأعدك، بتدفق لا ينتهي من المنتجات الصحية
    Plasentası aracılığı ile fetüs annesinin atardamarına hormon salgılar. Bu hormonlar damarları açık tutarak daimi bir besin oranı yüksek kan akışı sağlar. TED من خلال المشيمة فإن الجنين يضخ الهرمونات في شرايين الأم، والتي تبقيها مفتوحة لتزودها بتدفق دائم من الدم الغني بالمواد الغذائية.
    Ciğerlerdeki akışı hissedemiyorum. Open Subtitles يمكننى الشعور بتدفق الدم إلى الرئتين.
    Hava akımını hissediyor. Open Subtitles يشعر بتدفق الهواء
    Son iki ay içinde bankanın nakit akışının dökümü elimde. Open Subtitles لدي هنا أوراق بتدفق أموال البنك في الشهرين الماضيين
    Son iki ay içinde bankanın nakit akışının dökümü elimde. Open Subtitles لدي هنا أوراق بتدفق أموال البنك في الشهرين الماضيين
    Hepsi kanlı ishalden öldü. Open Subtitles جميع الرجال ماتوا بتدفق الدم
    Kan dolaşımını sağlamam lazım. Open Subtitles علي أن أسمح بتدفق بعض من الماء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus