Petrov oturumda destekler gibi konuşuyor ancak benimle özel olarak görüşmüyor. | Open Subtitles | بتروف سيقوم بالنقاش في الجلسة لكنه لن يلتقي معي بشكل خاص |
eğer Stanislav Petrov... yapması gerekeni yapmış olsaydı şu anda bu konuşmayı yapmıyor olacaktık. | Open Subtitles | لو قام ستانيسلاف بتروف بتنفيذ ما كان مفروضا عليه أن يفعله لما كنا نستطيع أن نتكلم مع بعض الآن |
Ben, Stepanov and Petrov, ve Najdjonov. | Open Subtitles | لقد كان بتروف أو ستيبانوف، وأصبح الآن نايدينوف |
Başkan Petrov ve ben mutabakata varabilmek için Çin hükümetiyle uyum içinde bütün gece çalıştık. | Open Subtitles | الرئيس بتروف وأنا عملنا طوال الليل بالتنسيق مع الحكومة الصينية من أجل التوصل إلى اتفاق. |
- Nikolai Petroff? - Kim soruyor? | Open Subtitles | ـ نيكولاي بتروف ـ من الذي يسأل؟ |
Daha önce yakaladık, yine yapabiliriz. Eğer Petrov, Radek'i serbest bırakırsa hükümeti düşer. | Open Subtitles | قبضنا عليه مرة وسنقبض عليه ثانية (إذا أفرج (بتروف) عن (راديك فستنهار حكومتة |
Stanislov Petrov Sovyet hava savunma sisteminde çalışıyordu... 1983 senesinde bir gece Moskova'nın hemen dışında bir sığınakta görevdeydi. | Open Subtitles | كان ستانيسلاف بتروف في قوات الدفاع الجوية السوفييتية... لقد كان مناوبا في قاعدة بالقرب من موسكو ذات ليلة عام 1983 |
Petrov beni kullandı. Ben sadece kan dökülmesini engellemek istemiştim. | Open Subtitles | لقد قام (بتروف) بإستغلالي أنا أردت أن أوقف شلال الدم فقط |
Petrov'sa kişisel bir zafer istedi. Çünkü Radek'ten nefret ediyor. | Open Subtitles | إنه يريد نصراً شخصياً (بتروف) يكره (راديك) |
Başkan, Petrov'u aradı ve Radek'i serbest bırakmasını istedi. - Bunu yapamaz! | Open Subtitles | الرئيس (إتصل بـ (بتروف) وطلب منه الإفراج عن (راديك |
Katerina Petrov. 1980'de doğdun, S.F. General. | Open Subtitles | كاثرينا بتروف) من مواليد 1980) "في "المستشفى العام لسان فرانسيسكو |
Başkentte Petrov ile yapılacak görüşmenin gündem maddeleri neler olacak? | Open Subtitles | لقاء القمة مع (بتروف) هنا في (واشنطن) -ماذا سيكون محور المحادثات؟ |
Başkan Petrov ile başta bu olmak üzere pek çok konuyu masaya yatırmayı umuyoruz. | Open Subtitles | لذا نأمل أن نناقش هذا مع الرئيس (بتروف) كي نتمكن من الإنتقال إلى قضايا أخرى. |
Burası zirve esnasında Petrov ile puro içtiğimiz yer. | Open Subtitles | هنا حيث دخنت مع (بتروف) السيجار أثناء القمة |
Kellerman ve Petrov soğukkanlı katillerdir. | Open Subtitles | (إن (كيلرمان) و(بتروف قاتلان متحجران القلب |
Ondan sonra anladım ki hayatta kalacaksam Hollinger ve Petrov'u öldürmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | ،بعد ذلك استبان لي أني لو وددت أن أنجُوَ .(فيتعيَّن أن أتبيَّن سبيلًا لقتل (هولنجر) و(بتروف |
Bay Petrov'un sığınak bölge teklifini destekliyorum. | Open Subtitles | أنا أؤيد رأي السيد (بتروف) بإنشاء مكان لهم |
Malick ve yanında getirdiği adam, Petrov... ..birkaç Rus bakanla bir çeşit görüşme... | Open Subtitles | (مالك) والرجل الذي معه، (بتروف) سيلتقيان |
- Malick ve Petrov'u buldum. - Onları izliyorum ve dinliyorum. | Open Subtitles | (وجدت (مالك) و(بتروف - سأضع أجهزة مراقبة عليهم - |
Büyükelçi Petrov'a onu açık edecek bir şey söyleyemeyiz. | Open Subtitles | (فلا نستطيع أن نقول شيئًا للسفير (بتروف قد يجعله يقوم بتسوية |
- Evet, tamam. Ben Nikolai Petroff. | Open Subtitles | ـ نعم، حسنا أَنا نيكولاي بتروف |