"بتشجيعهم" - Traduction Arabe en Turc

    • onları
        
    İnsanın en iyi dostu sahile doğru sörf yapıyor, sahipleri de onları destekliyor. Open Subtitles تخيل هذا صديق الإنسان المقرب يركب الأمواج إلى الشاطئ و مالكوهم يقومون بتشجيعهم
    Gerçeğin arkasından koşmaları için onları cesaretlendirmem onları riske atmaktı -- zulüm ve hayal kırıklığı riskine. TED كنت بتشجيعهم لملاحقة الحقيقة اعرضهم للخطر خطر الاضطهاد، خطر تحطم قلوبهم.
    Eğer onları kötü seçimler yapmaları konusunda cesaretlendirmeye devam edersen, seni kulüpte tutamam. Open Subtitles لا أستطيع أبقائك أن أستمريتِ بتشجيعهم على إتخاذ الخيارات السيئه
    O halde gerçekten öğrencilerini düşünen bir profesör olarak onları itirafçı olmaları için nasıl teşvik edebilirim, üstelik dünyanın onlar hakkında aslında ne düşündüğünü bilerek? TED إذا كيف أستطيع كأستاذ يهتم بالفعل بطلابه بتشجيعهم أن يكونوا من فئة الواشين بالآخرين عندما أعلم تماماً كيف يشعر العالم حيالهم
    Diyordu ki: Asla trombonlara bakma -- bu sadece onları cesaretlendirir. TED "تقول: لا تنظر أبداً الى عازفى "البوق فهذا يقوم بتشجيعهم
    Özünde, onları alkışlarken yaptığın iş görünmüyor. Open Subtitles أساساً، دورك هو أنْ تكوني حاضرة... وأنتِ تقومين بتشجيعهم.
    En beter aşırılık olarak, birçok geleneksel toplum ihtiyarlarından şu dört yoldan biriyle kurtuluyor: ihtiyarlarını umursamayarak ve ölene kadar yemek vermeyip temizlemeyerek, ya da grup başka yere giderken onları arkalarında yalnız bırakarak, ya da yaşlı insanları intihara teşvik ederek, ya da onları öldürerek. TED على الناحية الأكثر سوء، العديد من المجتمعات التقليدية يتخلصون من مسنيهم بواحدة من أربعة طرق مباشرة في تزايد: بإهمال مسنيهم بعدم اطعامهم وتنظيفهم حتى يموتون، أو بهجرهم حين تتحرك المجموعة، أو بتشجيعهم على الإنتحار، أو بقتلهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus